ZEKERİYA 1:7-17

ZEKERİYA 1:7-17 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Darius'un krallığının ikinci yılında, on birinci ay olan Şevat ayının yirmi dördüncü günü RAB İddo oğlu Berekya oğlu Peygamber Zekeriya'ya görümlerle seslendi. Gece vadideki mersin ağaçlarının arasında kızıl ata binmiş bir adam gördüm. Arkasında kızıl, kula ve beyaz atlar vardı. “Efendim, bunlar ne?” diye sordum. Benimle konuşan melek, “Bunların ne olduğunu sana göstereceğim” diye yanıtladı. Mersin ağaçları arasında duran adam da, “Bunlar dünyayı dolaşmak için RAB'bin gönderdikleridir” diye açıkladı. Mersin ağaçları arasında duran RAB'bin meleğine, “Dünyayı dolaştık” dediler, “İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!” Bunun üzerine RAB'bin meleği, “Ey Her Şeye Egemen RAB, yetmiş yıldır öfkelendiğin Yeruşalim'den ve Yahuda kentlerinden sevecenliğini ne zamana dek esirgeyeceksin?” dedi. RAB benimle konuşan meleği tatlı, avutucu sözlerle yanıtladı. Bunun üzerine benimle konuşan melek, “Şunu duyur!” dedi, “Her Şeye Egemen RAB, ‘Yeruşalim ve Siyon için büyük kıskançlık duyuyorum’ diyor, ‘Tasasız uluslara ise çok öfkeliyim; çünkü ben biraz öfkelenmiştim, onlarsa kötülüğe kötülük kattılar.’ “Onun için RAB, ‘Yeruşalim'e sevecenlikle döneceğim’ diyor, ‘Tapınağım orada yeniden kurulacak ve Yeruşalim üzerine ölçü ipi çekilecek!’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB. “Şunu da duyur: Her Şeye Egemen RAB, ‘Kentlerim yine bollukla dolup taşacak’ diyor, ‘Ben RAB, Siyon'u yine avutacağım, Yeruşalim'i yine seçeceğim.’ ”

ZEKERİYA 1:7-17 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Dariusun ikinci yılında, on birinci ayın, Şebat ayının yirmi dördüncü gününde, İddonun oğlu, Berekyanın oğlu, Zekarya peygambere RABBİN şu sözü geldi: Geceleyin gördüm, ve işte, al ata binmiş bir adam, ve derenin dibindeki mersin ağaçları arasında duruyordu; ve arkasında al, kula, ve kır atlar vardı. Ve dedim: Efendim, bunlar ne? Ve benimle söyleşen melek bana dedi: Bunlar nedir, sana göstereyim. Ve mersin ağaçları arasında duran adam cevap verip dedi: Bunlar dünyayı dolaşmak için RABBİN gönderdikleridir. Ve onlar mersin ağaçları arasında durmakta olan RABBİN meleğine cevap verip dediler: Dünyayı dolaştık, ve işte, bütün dünya yerinde oturmakta, ve rahatta. Ve RABBİN meleği cevap verip dedi: Ey orduların RABBİ, bu yetmiş yıldır gazap etmiş olduğun Yeruşalime ve Yahuda şehirlerine ne vakte kadar merhamet etmiyeceksin? Ve RAB benimle söyleşen meleğe iyi sözlerle, teselli veren sözlerle cevap verdi. Ve benimle söyleşen melek bana dedi: Çağır ve de: Orduların RABBİ şöyle diyor: Yeruşalimi ve Sionu büyük kıskançlıkla kıskanıyorum. Ve kaygısız milletlere karşı büyük öfke ile öfkeleniyorum; çünkü ben ancak biraz öfkelenmiştim, onlar ise kötülüğe yardım ettiler. Bundan dolayı RAB şöyle diyor: Merhametlerle Yeruşalime döndüm; evim orada yapılacaktır, ordular RABBİNİN sözü, ve Yeruşalimin üzerine ölçü ipi çekilecektir. Bir daha çağır ve de: Orduların RABBİ şöyle diyor: Şehirlerim yine iyilikle taşacak; ve RAB Sionu yine teselli edecek, ve yine Yeruşalimi seçecek.

ZEKERİYA 1:7-17 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Darius'un krallığının ikinci yılında, on birinci ay olan Şevat ayının yirmi dördüncü günü RAB İddo oğlu Berekya oğlu Peygamber Zekeriya'ya görümlerle seslendi. Gece vadideki mersin ağaçlarının arasında kızıl ata binmiş bir adam gördüm. Arkasında kızıl, kula ve beyaz atlar vardı. “Efendim, bunlar ne?” diye sordum. Benimle konuşan melek, “Bunların ne olduğunu sana göstereceğim” diye yanıtladı. Mersin ağaçları arasında duran adam da, “Bunlar dünyayı dolaşmak için RAB'bin gönderdikleridir” diye açıkladı. Mersin ağaçları arasında duran RAB'bin meleğine, “Dünyayı dolaştık” dediler, “İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!” Bunun üzerine RAB'bin meleği, “Ey Her Şeye Egemen RAB, yetmiş yıldır öfkelendiğin Yeruşalim'den ve Yahuda kentlerinden sevecenliğini ne zamana dek esirgeyeceksin?” dedi. RAB benimle konuşan meleği tatlı, avutucu sözlerle yanıtladı. Bunun üzerine benimle konuşan melek, “Şunu duyur!” dedi, “Her Şeye Egemen RAB, ‘Yeruşalim ve Siyon için büyük kıskançlık duyuyorum’ diyor, ‘Tasasız uluslara ise çok öfkeliyim; çünkü ben biraz öfkelenmiştim, onlarsa kötülüğe kötülük kattılar.’ “Onun için RAB, ‘Yeruşalim'e sevecenlikle döneceğim’ diyor, ‘Tapınağım orada yeniden kurulacak ve Yeruşalim üzerine ölçü ipi çekilecek!’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB. “Şunu da duyur: Her Şeye Egemen RAB, ‘Kentlerim yine bollukla dolup taşacak’ diyor, ‘Ben RAB, Siyon'u yine avutacağım, Yeruşalim'i yine seçeceğim.’ ”