ROMALILAR 4:17-21
ROMALILAR 4:16-21 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Bu nedenle vaat, Tanrı'nın lütfuna dayanmak ve İbrahim'in bütün soyu için güvence altına alınmak üzere imana bağlı kılınmıştır. İbrahim'in soyu yalnız Kutsal Yasa'ya bağlı olanlar değil, aynı zamanda İbrahim'in imanına sahip olanlardır. “Seni birçok ulusun babası yaptım” diye yazılmış olduğu gibi İbrahim, iman ettiği Tanrı'nın –ölülere yaşam veren, var olmayanı buyruğuyla var eden Tanrı'nın– gözünde hepimizin babasıdır. İbrahim umutsuz bir durumdayken birçok ulusun babası olacağına umutla iman etti. “Senin soyun böyle olacak” sözüne güveniyordu. Yüz yaşına yaklaşmışken, ölü denebilecek bedenini ve Sara'nın ölü rahmini düşündüğünde imanı zayıflamadı. İmansızlık edip Tanrı'nın vaadinden kuşkulanmadı; tersine, imanı güçlendi ve Tanrı'yı yüceltti. Tanrı'nın vaadini yerine getirecek güçte olduğuna tümüyle güvendi.
ROMALILAR 4:17-21 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
o İbrahim ki, ölüleri dirilten, ve olmıyan şeyleri olanlar gibi çağıran Allahın karşısında iman etti. “Senin zürriyetin böyle olacaktır,” denilmiş olduğu üzre, o, çok milletlerin babası olmağı ümit hilâfında ümitle iman etti. Ve yüz yaşlarında olarak zaten ölmüş olan bedenini, ve Saranın rahminin ölülüğünü, imanda zayıflamıyarak düşündü; ve Allahın vadine bakarak imansızlıkla tereddüt etmedi, fakat Allaha hamdederek onun vadettiğini yapmağa da kadir olduğuna tamamile kani olarak imanla kuvvetlendi.
ROMALILAR 4:17-21 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Kitapta yazılmış olduğu gibi, “Seni birçok ulusun babası kıldım.” İbrahim ölüleri yaşama kavuşturan, var olmayanı var eden Tanrı'nın önünde iman etti. İbrahim umutsuz bir durumda umutla birçok ulusun babası olacağına iman etti. Yazılı olduğu gibi, “Senin soyun böyle olacaktır.” Bedeninin ölü denebilecek durumunu –yaklaşık yüz yaşındaydı– ve Sara'nın çocuk doğuramayacak durumda olduğunu düşündüğünde, imanı sarsılmadı. Tanrı'nın vaadi konusunda imansızlık edip kuşkuya düşmedi. Tam tersine, imanda güçlenerek Tanrı'ya yücelik sundu. O'nun vaat ettiğini gerçekleştirmeye gücü yettiğine tam olarak güvendi.