ROMALILAR 3:21-31
ROMALILAR 3:21-31 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Ama şimdi Yasa'dan bağımsız olarak Tanrı'nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık ediyor. Tanrı insanları İsa Mesih'e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur. Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı. İnsanlar İsa Mesih'te olan kurtuluşla, Tanrı'nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar. Tanrı Mesih'i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa'ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı. Öyleyse neyle övünebiliriz? Hiçbir şeyle! Hangi ilkeye dayanarak? Yasa'yı yerine getirme ilkesine mi? Hayır, iman ilkesine. Çünkü insanın, Yasa'nın gereklerini yaparak değil, iman ederek aklandığı kanısındayız. Yoksa Tanrı yalnız Yahudiler'in Tanrısı mı? Öteki ulusların da Tanrısı değil mi? Elbet öteki ulusların da Tanrısı'dır. Çünkü sünnetlileri imanları sayesinde, sünnetsizleri de aynı imanla aklayacak olan Tanrı tektir. Öyleyse biz iman aracılığıyla Kutsal Yasa'yı geçersiz mi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa'yı doğruluyoruz.
ROMALILAR 3:21-31 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Fakat şimdi şeriat ve peygamberler tarafından şehadet edilerek Allahın salâhı, yani, İsa Mesihe iman vasıtası ile bütün iman edenlere olan Allahın salâhı, şeriat olmıyarak zahir olmuştur; çünkü hiç fark yoktur; zira hepsi günah işlediler, ve Allahın izzetinden mahrum kaldılar; İsa Mesihte olan fidye vasıtası ile, onun inayetile bedelsiz salih sayılırlar; Allahın sabrında evelce işlenmiş günahlardan sarfı nazar dolayısı ile, adaletinin izharı için, yani, şimdiki zamanda adaletinin izharı için, onun kanında, iman vasıtası ile, kefaret olarak Allah onu arzetti, ta ki kendisi âdil olsun, ve İsaya iman edeni salih saysın. İmdi övünme nerede kaldı? Dışarda kaldı. Fakat ne türlü kanunla? işlerinki ile mi? Hayır, fakat iman kanunu ile. Çünkü zannediyoruz ki, şeriatin işleri olmıyarak insan imanla salih sayılır. Yahut Allah yalnız Yahudilerin mi? Milletlerin de değil mi? Evet Milletlerin de; eğer Allah bir ise, sünnetliliği imandan dolayı, sünnetsizliği de iman vasıtası ile salih sayacaktır. İmdi biz iman vasıtası ile şeriati hükümsüz mü ediyoruz? Hâşâ; fakat şeriati sabit kılıyoruz.
ROMALILAR 3:21-31 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Ama şimdi Yasa'dan ayrı olarak Tanrı'nın insanı doğruluğa nasıl eriştireceği açıklanmıştır; Yasa da, peygamberler de buna tanıklık ediyor. İman edenlerin tümü, aralarında hiçbir ayrım olmadan İsa Mesih'e iman yoluyla Tanrı tarafından doğru sayılırlar. Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı. Onlar bir karşılık ödemeden Tanrı'nın kayrasından yararlanarak, Mesih İsa'da sağlanan kurtuluşla doğrulukla donatılırlar. Tanrı İsa'yı kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Bu, Tanrı'nın adaletinin gözler önüne serilmesi içindi. Çünkü Tanrı sabrından dolayı daha önce işlenmiş günahlara göz yummuştu. Böyle davranmasının nedeni, hem kendi doğruluğunun, hem de İsa'ya iman edeni doğrulukla donattığının kanıtlanması ve adaletinin şimdiki dönemde açıklanması içindir. Öyleyse neyle övünebiliriz? Bu söz konusu bile olamaz! Hangi ilke uyarınca olamaz? Yasada buyrulan işler nedeniyle mi? Hayır, iman ilkesi uyarınca. Çünkü insanın Yasa'nın belirlediği işleri yapmaksızın, yalnızca iman aracılığıyla doğrulukla donatıldığını düşünüyoruz. Yoksa Tanrı yalnız Yahudiler'in Tanrısı mı? Ulusların da Tanrısı değil mi? Hiç kuşkusuz, ulusların da Tanrısı'dır. Tanrı bir olduğuna göre, sünnetlileri de, sünnetsizleri de imanlarından ötürü doğrulukla donatacaktır. Öyleyse biz iman yoluyla Yasa'yı geçersiz mi kılıyoruz? Kesinlikle hayır! Tam tersine, Yasa'yı pekiştiriyoruz.