SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 8:4-36
SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 8:4-36 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
“Ey insanlar, size sesleniyorum, Çağrım insan soyunadır! Ey bön kişiler, ihtiyatlı olmayı öğrenin; Sağduyulu olmayı öğrenin, ey akılsızlar! Söylediğim yetkin sözleri dinleyin, Ağzımı doğruları söylemek için açarım. Ağzım gerçeği duyurur, Çünkü dudaklarım kötülükten iğrenir. Ağzımdan çıkan her söz doğrudur, Yoktur eğri ya da sapık olanı. Apaçıktır hepsi anlayana, Bilgiye erişen, doğruluğunu bilir onların. Gümüş yerine terbiyeyi, Saf altın yerine bilgiyi edinin. Çünkü bilgelik mücevherden değerlidir, Dilediğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz. Ben bilgelik olarak ihtiyatı kendime konut edindim. Bilgi ve sağgörü bendedir. RAB'den korkmak kötülükten nefret etmek demektir. Kibirden, küstahlıktan, Kötü yoldan, sapık ağızdan nefret ederim. Öğüt ve sağlam karar bana özgüdür. Akıl ve güç kaynağı benim. Krallar sayemde egemenlik sürer, Hükümdarlar adil kurallar koyar. Önderler, adaletle yöneten soylular Sayemde yönetirler. Beni sevenleri ben de severim, Gayretle arayan beni bulur. Zenginlik ve onur, Kalıcı değerler ve bolluk bendedir. Meyvem altından, saf altından, Ürünüm seçme gümüşten daha iyidir. Doğruluk yolunda, Adaletin izinden yürürüm. Böylelikle, beni sevenleri servet sahibi yapar, Hazinelerini doldururum. RAB yaratma işine başladığında İlk beni yarattı, Dünya var olmadan önce, Ta başlangıçta, öncesizlikte yerimi aldım. Enginler yokken, Suları bol pınarlar yokken doğdum ben. Dağlar daha oluşmadan, Tepeler belirmeden, RAB dünyayı, kırları Ve dünyadaki toprağın zerresini yaratmadan doğdum. RAB gökleri yerine koyduğunda oradaydım, Engin denizleri ufukla çevirdiğinde, Bulutları oluşturduğunda, Denizin kaynaklarını güçlendirdiğinde, Sular buyruğundan öte geçmesinler diye Denize sınır çizdiğinde, Dünyanın temellerini pekiştirdiğinde, Baş mimar olarak O'nun yanındaydım. Gün be gün sevinçle dolup taştım, Huzurunda hep coştum. O'nun dünyası mutluluğum, İnsanları sevincimdi. Çocuklarım, şimdi beni dinleyin: Yolumu izleyenlere ne mutlu! Uyarılarımı dinleyin ve bilge kişiler olun, Görmezlikten gelmeyin onları. Beni dinleyen, Her gün kapımı gözleyen, Kapımın eşiğinden ayrılmayan kişiye ne mutlu! Çünkü beni bulan yaşam bulur Ve RAB'bin beğenisini kazanır. Beni gözardı edense kendine zarar verir, Benden nefret eden, ölümü seviyor demektir.”
SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 8:4-36 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ey insanlar, size çağırıyorum; Ve sesim âdem oğullarınadır. Ey bön adamlar, ayırt etmeği öğrenin; Ve ey akılsızlar, anlayış öğrenin. Dinleyin, çünkü âlâ şeyler söyliyeceğim; Ve dudaklarımın açılması doğru şeyler için olacak. Çünkü ağzım hakikat beyan edecek; Ve kötülük dudaklarıma mekruhtur. Ağzımın bütün sözleri salâhladır; Onlarda ters yahut iğri şey yoktur. Anlıyana onların hepsi açıktır, Ve bilgiyi bulanlar için doğrudur. Gümüşü değil, terbiyemi, Ve seçme altından ziyade bilgiyi alın. Çünkü hikmet yakutlardan iyidir; Ve hoşa giden bütün şeyler ona denk olamaz. Ben, hikmet, basireti kendime mesken ettim, Ve tedbir bilgisini bulurum. RAB korkusu şerden nefret etmektir; Kibirden, ve gururdan, ve şer yolundan, Ve iğri sözden nefret ederim. Öğüt, ve sağlam bilgi benimdir; Ben anlayışım; kudret benimdir. Benim vasıtamla kırallar hükûmet ederler, Ve emîrler adaleti emrederler. Reislerle beyzadeler, Dünyanın bütün hâkimleri vasıtamla hükmederler. Beni sevenleri ben severim; Ve erken arıyanlar beni bulurlar. Servet ve izzet, Dayanıklı mal ve salâh yanımdadır. Meyvam altından, saf altından daha iyidir; Ve mahsulüm seçme gümüşten iyidir. Salâh yolunda, Adalet yolları ortasında yürürüm; Ta ki, beni sevenleri mala varis kılayım, Ve onların hazinelerini doldurayım. RAB, yolunun başlangıcında, Kadim işlerinden evel beni teşkil etti. Dünya var olmadan evel, Başlangıçta, ezelden ben dikildim. Enginler yokken, Suları bol pınarlar yokken doğmuştum. O, dünyayı ve kırları, Ve dünya toprağının başlangıcını daha yapmadan, Dağlar daha yerleştirilmeden; Tepelerden önce ben doğmuştum. Gökleri hazırladığı zaman ben orada idim; Enginin yüzü üzerine kubbeyi koyduğu zaman, Yukarıdan asümanı kuvvetlendirdiği zaman, Enginin pınarlarına kuvvet verildiği zaman, Sular onun emrinden öte geçmesinler diye Denize sınır koyduğu zaman, Dünyanın temellerini pekiştirdiği zaman, Yapıcı olarak onun yanında idim; Ve her gün onun sevinci idim. Her vakit onun önünde sevinirdim, Meskûn olan dünyasında sevinirdim; Ve sevincim âdem oğulları ile idi. Ve şimdi, ey oğullar, beni dinleyin; Çünkü yollarımı tutanlar mutludur. Öğretişi dinleyin, ve hikmetli olun, Ve onu reddetmeyin. Her gün kapılarımda uyanık duran, Kapılarımın süvelerini bekliyen, Beni dinliyen adama ne mutlu! Çünkü beni bulan hayat bulur, Ve RAB tarafından rızaya nail olur. Fakat bana karşı günah eden kendi canına gadreder; Bütün benden nefret edenler ölümü severler.
SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 8:4-36 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
“Ey insanlar, size sesleniyorum, Çağrım insan soyunadır! Ey bön kişiler, ihtiyatlı olmayı öğrenin; Sağduyulu olmayı öğrenin, ey akılsızlar! Söylediğim yetkin sözleri dinleyin, Ağzımı doğruları söylemek için açarım. Ağzım gerçeği duyurur, Çünkü dudaklarım kötülükten iğrenir. Ağzımdan çıkan her söz doğrudur, Yoktur eğri ya da sapık olanı. Apaçıktır hepsi anlayana, Bilgiye erişen, doğruluğunu bilir onların. Gümüş yerine terbiyeyi, Saf altın yerine bilgiyi edinin. Çünkü bilgelik mücevherden değerlidir, Dilediğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz. Ben bilgelik olarak ihtiyatı kendime konut edindim. Bilgi ve sağgörü bendedir. RAB'den korkmak kötülükten nefret etmek demektir. Kibirden, küstahlıktan, Kötü yoldan, sapık ağızdan nefret ederim. Öğüt ve sağlam karar bana özgüdür. Akıl ve güç kaynağı benim. Krallar sayemde egemenlik sürer, Hükümdarlar adil kurallar koyar. Önderler, adaletle yöneten soylular Sayemde yönetirler. Beni sevenleri ben de severim, Gayretle arayan beni bulur. Zenginlik ve onur, Kalıcı değerler ve bolluk bendedir. Meyvem altından, saf altından, Ürünüm seçme gümüşten daha iyidir. Doğruluk yolunda, Adaletin izinden yürürüm. Böylelikle, beni sevenleri servet sahibi yapar, Hazinelerini doldururum. RAB yaratma işine başladığında İlk beni yarattı, Dünya var olmadan önce, Ta başlangıçta, öncesizlikte yerimi aldım. Enginler yokken, Suları bol pınarlar yokken doğdum ben. Dağlar daha oluşmadan, Tepeler belirmeden, RAB dünyayı, kırları Ve dünyadaki toprağın zerresini yaratmadan doğdum. RAB gökleri yerine koyduğunda oradaydım, Engin denizleri ufukla çevirdiğinde, Bulutları oluşturduğunda, Denizin kaynaklarını güçlendirdiğinde, Sular buyruğundan öte geçmesinler diye Denize sınır çizdiğinde, Dünyanın temellerini pekiştirdiğinde, Baş mimar olarak O'nun yanındaydım. Gün be gün sevinçle dolup taştım, Huzurunda hep coştum. O'nun dünyası mutluluğum, İnsanları sevincimdi. Çocuklarım, şimdi beni dinleyin: Yolumu izleyenlere ne mutlu! Uyarılarımı dinleyin ve bilge kişiler olun, Görmezlikten gelmeyin onları. Beni dinleyen, Her gün kapımı gözleyen, Kapımın eşiğinden ayrılmayan kişiye ne mutlu! Çünkü beni bulan yaşam bulur Ve RAB'bin beğenisini kazanır. Beni gözardı edense kendine zarar verir, Benden nefret eden, ölümü seviyor demektir.”