MATTA 26:26-44
MATTA 26:26-44 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Yemek sırasında İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve öğrencilerine verdi. “Alın, yiyin” dedi, “Bu benim bedenimdir.” Sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu öğrencilerine vererek, “Hepiniz bundan için” dedi. “Çünkü bu benim kanımdır, günahların bağışlanması için birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır. Size şunu söyleyeyim, Babam'ın egemenliğinde sizinle birlikte yenisini içeceğim o güne dek, asmanın bu ürününden bir daha içmeyeceğim.” İlahi söyledikten sonra dışarı çıkıp Zeytin Dağı'na doğru gittiler. Bu arada İsa öğrencilerine, “Bu gece hepiniz benden ötürü sendeleyip düşeceksiniz” dedi. “Çünkü şöyle yazılmıştır: ‘Çobanı vuracağım, Sürüdeki koyunlar darmadağın olacak.’ Ama ben dirildikten sonra sizden önce Celile'ye gideceğim.” Petrus O'na, “Herkes senden ötürü sendeleyip düşse de ben asla düşmem” dedi. “Sana doğrusunu söyleyeyim” dedi İsa, “Bu gece horoz ötmeden beni üç kez inkâr edeceksin.” Petrus, “Seninle birlikte ölmem gerekse bile seni asla inkâr etmem” dedi. Öğrencilerin hepsi de aynı şeyi söyledi. Sonra İsa öğrencileriyle birlikte Getsemani denen yere geldi. Öğrencilerine, “Ben şuraya gidip dua edeceğim, siz burada oturun” dedi. Petrus ile Zebedi'nin iki oğlunu yanına aldı. Kederlenmeye, ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. Onlara, “Ölesiye kederliyim” dedi. “Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun.” Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. “Baba” dedi, “Mümkünse bu kâse benden uzaklaştırılsın. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.” Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uyumuş buldu. Petrus'a, “Demek ki benimle birlikte bir saat uyanık kalamadınız!” dedi. “Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür.” İsa ikinci kez uzaklaşıp dua etti. “Baba” dedi, “Eğer ben içmeden bu kâsenin uzaklaştırılması mümkün değilse, senin istediğin olsun.” Geri geldiğinde öğrencilerini yine uyumuş buldu. Onların göz kapaklarına ağırlık çökmüştü. Onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine aynı sözlerle üçüncü kez dua etti.
MATTA 26:26-44 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Onlar yemek yerlerken, İsa ekmek aldı, şükran duası edip parçaladı, ve şakirtlere verdi ve dedi: Alın, yiyin, bu benim bedenimdir. Ve bir kâse alıp şükretti, ve onlara vererek dedi: Bundan hepiniz için. Çünkü bu benim kanım, günahların bağışlanması için bir çokları uğrunda dökülen ahdin kanıdır. Fakat ben size derim: Babamın melekûtunda sizinle taze olarak onu içeceğim o güne kadar, ben asmanın bu mahsulünden artık içmiyeceğim. Ve onlar bir ilâhi okuyup Zeytinlik dağına çıktılar. O zaman İsa onlara dedi: Bu gece hepiniz bende sürçeceksiniz; çünkü yazılmıştır: “Çobanı vuracağım, ve sürünün koyunları dağılacak.” Fakat ben kıyam ettikten sonra, sizden önce Galileye gideceğim. Fakat Petrus cevap verip ona dedi: Hepsi sende sürçseler de, ben hiç sürçmem. İsa ona dedi: Doğrusu sana derim: Bu gece horoz ötmeden önce, sen beni üç kere inkâr edeceksin. Petrus ona dedi: Bana seninle beraber ölmek lâzım gelse de, seni hiç inkâr etmem. Hep şakirtler de öyle dediler. O zaman İsa onlarla beraber Getsemani denilen bir yere gelerek, şakirtlerine dedi: Ben şuraya gidip dua edinciye kadar siz burada oturun. Ve Petrus ile Zebedinin iki oğlunu beraber aldı, ve kederlenmeğe ve çok sıkılmağa başladı. O vakit onlara dedi: Canım ölüm derecesinde çok kederlidir; burada kalıp benimle uyanık durun. Biraz ileri gitti; yere kapanıp: Ey Baba, eğer mümkünse, bu kâse benden geçsin; fakat benim istediğim gibi değil, senin istediğin gibi olsun, diye dua etti. Ve İsa şakirtlerine gelip onları uykuda buldu, ve Petrusa dedi: Siz benimle bir saat böyle uyanık duramadınız mı? Uyanık durup dua edin ki, iğvaya düşmiyesiniz. Gerçi ruh isteklidir, fakat beden zayıftır. İsa ikinci kere gidip: Ey Baba, eğer ben onu içmeden geçmesi mümkün değilse, senin iraden olsun, diye dua etti. Ve gelip onları yine uykuda buldu; çünkü gözleri ağırlaşmıştı. Onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine ayni sözü söyliyerek üçüncü kere dua etti.
MATTA 26:26-44 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı. Sonra bölüp öğrencilere verdi. “Alın ve yiyin, bedenimdir bu” dedi. Ardından bir kâse aldı, teşekkür sunduktan sonra onlara verdi. “Bundan hepiniz için” dedi, “Çünkü bu birçoklarını kapsayan –günahların bağışlanması için akıtılan– ‘antlaşma kanımdır.’ İşte size diyorum: Bundan böyle Babam'ın hükümranlığında sizlerle birlikte tazesinden içeceğim güne dek bağın bu ürününden içmeyeceğim.” Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik Dağı'na çıktılar. Sonra İsa onlara, “Bu gece hepiniz bana bağlılığınız yüzünden çelişkiye düşeceksiniz” dedi, “Çünkü şöyle yazılıdır: “ ‘Çoban'ı vuracağım, Sürüdeki koyunlar darmadağın olacak.’ “Ama ben ölümden dirildikten sonra sizlerden önce Galile'de olacağım.” Petrus O'nu yanıtladı: “Hepsi sana bağlılıkları yüzünden çelişkiye düşse bile, ben hiçbir zaman çelişkiye düşmeyeceğim.” İsa ona, “Doğrusu sana derim ki” dedi, “Bu gece horoz ötmeden önce, beni üç kez yadsıyacaksın.” Petrus, “Seninle birlikte ölmem gerekse bile seni hiçbir zaman yadsımayacağım” diye karşılık verdi. Öbür öğrenciler de aynı şekilde konuştular. Sonra İsa onlarla birlikte Getsemane denen yere gitti. Öğrencilere, “Ben gidip orada dua ederken siz burada oturun” dedi. Petrus'u ve Zebedi'nin iki oğlunu yanına aldı. Derinden bunalmaya, sıkıntı duymaya başladı. Bunun üzerine onlara, “Canım ölesiye sıkılıyor” dedi, “Burada bekleyin ve benimle birlikte uyanık kalın.” Biraz ileriye giderek yüzüstü yere kapandı, dua etmeye başladı: “Baba! Eğer olanak varsa, bu kâse benden uzaklaştırılsın. Ama benim istemim değil, senin istemin olsun.” Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda buldu. Petrus'a, “Nasıl oluyor da benimle birlikte bir saat olsun uyanık duramıyorsunuz?” dedi, “Uyanık durun ve dua edin ki denenmeyesiniz. Ruh istekli, ama beden güçsüzdür.” Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp dua etti: “Baba! Bu kâseden içmeden onun benden uzaklaştırılması olanak dışıysa, senin istemin gerçekleşsin.” Bir kez daha geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden akıyordu. Yeniden onları bırakıp gitti. Üçüncü kez aynı sözlerle önceki gibi dua etti.