MATTA 26:1-25
MATTA 26:1-25 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
İsa bütün bunları anlattıktan sonra öğrencilerine, “İki gün sonra Fısıh Bayramı olduğunu biliyorsunuz” dedi, “İnsanoğlu çarmıha gerilmek üzere ele verilecek.” Bu sırada başkâhinlerle halkın ileri gelenleri, Kayafa adındaki başkâhinin sarayında toplandılar. İsa'yı hileyle tutuklayıp öldürmek için düzen kurdular. Ama, “Bayramda olmasın ki, halk arasında kargaşalık çıkmasın” diyorlardı. İsa Beytanya'da cüzamlı Simun'un evindeyken, yanına bir kadın geldi. Kadın kaymaktaşından bir kap içinde çok değerli, güzel kokulu yağ getirmişti. İsa sofrada otururken, kadın yağı O'nun başına döktü. Öğrenciler bunu görünce kızdılar. “Nedir bu savurganlık?” dediler. “Bu yağ pahalıya satılabilir, parası yoksullara verilebilirdi.” Söylenenleri farkeden İsa, öğrencilerine, “Kadını neden üzüyorsunuz?” dedi. “Benim için güzel bir şey yaptı. Yoksullar her zaman aranızdadır, ama ben her zaman aranızda olmayacağım. Kadın bu güzel kokulu yağı, beni gömülmeye hazırlamak için bedenimin üzerine boşalttı. Size doğrusunu söyleyeyim, bu Müjde dünyanın neresinde duyurulursa, bu kadının yaptığı da onun anılması için anlatılacak.” O sırada Onikiler'den biri –adı Yahuda İskariot olanı– başkâhinlere giderek, “O'nu ele verirsem bana ne verirsiniz?” dedi. Otuz gümüş tartıp ona verdiler. Yahuda o andan itibaren İsa'yı ele vermek için fırsat kollamaya başladı. Mayasız Ekmek Bayramı'nın ilk günü öğrenciler İsa'nın yanına gelerek, “Fısıh yemeğini yemen için nerede hazırlık yapmamızı istersin?” diye sordular. İsa onlara, “Kente varıp o adamın evine gidin” dedi. “Ona şöyle deyin: ‘Öğretmen diyor ki, zamanım yaklaştı. Fısıh Bayramı'nı, öğrencilerimle birlikte senin evinde kutlayacağım.’ ” Öğrenciler, İsa'nın buyruğunu yerine getirerek Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar. Akşam olunca İsa on iki öğrencisiyle yemeğe oturdu. Yemek yerlerken, “Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri bana ihanet edecek” dedi. Bu söz onları kedere boğdu. Teker teker, “Ya Rab, beni demek istemedin ya?” diye sormaya başladılar. O da, “Bana ihanet edecek olan” dedi, “Elindeki ekmeği benimle birlikte sahana batırandır. İnsanoğlu, kendisi için yazılmış olduğu gibi gidiyor, ama İnsanoğlu'na ihanet edenin vay haline! O adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu.” O'na ihanet edecek olan Yahuda, “Rabbî, yoksa beni mi demek istedin?” diye sordu. İsa ona, “Söylediğin gibidir” karşılığını verdi.
MATTA 26:1-25 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
V E vaki oldu ki, İsa, bütün bu sözleri bitirince, şakirtlerine dedi: İki gün sonra Fısıh bayramı olduğunu bilirsiniz, ve İnsanoğlu haça gerilmek üzre ele verilecektir. O zaman başkâhinler, ve kavmın ihtiyarları, Kayafa denilen başkâhinin avlusunda toplandılar. Ve İsayı hile ile tutup öldürmeği aralarında öğütleştiler. Fakat: Bayramda olmasın da kavm arasında bir karışıklık çıkmasın, diyorlardı. Ve İsa Beytanyada cüzamlı Simunun evinde iken, bir kadın beyaz mermer bir kapta çok kıymetli yağla ona geldi, ve o, sofrada otururken onun başına döktü. Fakat şakirtler bunu görünce, gücenip dediler: Bu israf niçin? Zira bu çok pahalı satılıp fakirlere verilebilirdi. Fakat İsa, bunu bilerek dedi: Niçin kadını incitiyorsunuz? Zira o bana iyi bir iş yaptı. Çünkü fakirler daima sizin yanınızdadır, fakat ben daima sizin yanınızda değilim. Zira kadın, bu değerli yağı bedenim üzerine dökerek gömülmeğe beni hazırlamak için bunu yaptı. Doğrusu size derim: Bu incil bütün dünyanın her neresinde vâzedilirse, bu kadının yaptığı da onun anılması için söylenecektir. O zaman Onikilerden Yahuda İskariyot denilen biri, başkâhinlerin yanına gidip dedi: Bana ne verirsiniz, onu elinize vereyim? Onlar da Yahudaya otuz gümüş tarttılar. İsayı onların eline vermek için o vakitten fırsat aramakta idi. Ve Hamursuzun birinci gününde şakirtler İsaya gelip dediler: Fıshı yiyesin diye nerede istersin ki hazırlıyalım? O da dedi: Şehre girip filana gidin, ve ona diyin: Muallim: Zamanım yakındır, şakirtlerimle beraber Fıshı senin evinde yapacağım, diyor. Ve şakirtler İsanın kendilerine emrettiği gibi yaptılar; ve Fıshı hazırladılar. Akşam olunca, İsa on iki şakirdile yemeğe oturdu. Onlar yemek yerken İsa dedi: Doğrusu size derim: Sizden biri beni ele verecektir. Onlar da çok kederlenip her biri ona: Ya Rab, ben miyim? demeğe başladı. O cevap verip dedi: Beni ele verecek olan benim ile elini sahana batırandır. Gerçi İnsanoğlu kendisi için yazılmış olduğu üzre gidiyor; fakat vay başına, o adamın ki, İnsanoğlu onun vasıtası ile ele veriliyor! O adam doğmamış olsaydı, kendisine iyi olurdu. Onu ele veren Yahuda cevap verip dedi: Ey Rabbi, ben miyim? İsa da ona: Söylediğin gibidir, dedi.
MATTA 26:1-25 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
İsa sözlerini sona erdirince öğrencilere, “İki gün sonra Fısıh Bayramı olduğunu biliyorsunuz” dedi, “İnsanoğlu çarmıha gerilmek için ele verilecektir.” Bu sırada başkâhinlerle halkın ileri gelenleri, adı Kayafa olan başkâhinin sarayında bir araya geldiler. İsa'yı yakalayıp öldürmek için düzen kurdular. “Ama bu iş bayramda olmasın ki, halk arasında kargaşalığa yol açmasın” diyorlardı. İsa Beytanya'da cüzamlı Simun'un evindeydi. Bir kadın, kaymaktaşı bir kapta çok değerli Hint sümbülü kokusu getirdi. İsa sofrada otururken yaklaşıp kokuyu O'nun başına döktü. Olaya tanık olan öğrenciler öfkeye kapılıp, “Neden boşa harcıyorsun?” dediler, “Çünkü bu çok pahalıya satılabilir, parası da yoksullara verilebilirdi.” İsa ne düşündüklerini bilerek onlara, “Niçin kadını tedirgin ediyorsunuz?” dedi, “O benim için yararlı bir şey yaptı. Yoksullar her zaman aranızda olacaktır, ama beni her zaman aranızda bulamayacaksınız. Kadın bu sümbül kokusunu bedenime dökmekle, beni gömülmeye hazırladı. Doğrusu size derim ki, bu Sevindirici Haber dünyanın neresinde yayılırsa kadının yaptığı iş de anılacaktır.” Bunun üzerine, Onikiler'den biri olan Yahuda İşkariyot adlı adam başkâhinlerin yanına gitti. “O'nu elinize teslim edersem bana ne vereceksiniz?” diye sordu. Onlar da kendisine otuz gümüş verdiler. O andan sonra Yahuda İsa'yı ele vermek için uygun ortamı kollamaya başladı. Mayasız Ekmek Bayramı'nın ilk günü öğrenciler İsa'ya yaklaşıp sordular: “Fısıh yemeğini yemek için nerede hazırlık yapmamızı istiyorsun?” O da, “Kentte o kişinin yanına varın” dedi, “Kendisine, ‘Öğretmen, zamanım geldi, Fısıh yemeğini öğrencilerimle birlikte evinde kutlayacağım diyor’ deyin.” Öğrenciler İsa'nın verdiği buyruğu tam olarak yerine getirip Fısıh yemeğini hazırladılar. Akşam olunca, İsa Onikiler'le birlikte sofraya oturdu. Hep bir arada yemek yerlerken, “Doğrusu size derim ki, içinizden biri beni ele verecek” dedi. Derin üzüntüyle her biri O'na sormaya başladı: “Yoksa ben miyim, ya Rab?” İsa, “Beni ele verecek olan, elindeki ekmeği benimle birlikte sahana banandır” diyerek yanıtladı, “İnsanoğlu ölüme gidiyor; tıpkı kendisine ilişkin yazılmış olduğu gibi. Ama İnsanoğlu'nu ele verenin vay başına! O kişi hiç doğmasaydı kendisi için daha iyi olurdu.” İsa'yı ele veren Yahuda atıldı: “Rabbi, yoksa o kişi ben miyim?” İsa onu yanıtladı: “Dediğin gibidir.”