LUKA 10:1-24
LUKA 10:1-24 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Bu olaylardan sonra Rab yetmiş kişi daha görevlendirdi. Bunları ikişer ikişer, kendisinin gideceği her kente, her yere kendi önünden gönderdi. Onlara, “Ürün bol, ama işçi az” dedi, “Bu nedenle ürünün sahibi Rab'be yalvarın, ürününü kaldıracak işçiler göndersin. Haydi gidin! İşte, sizi kuzular gibi kurtların arasına gönderiyorum. Yanınıza ne kese, ne torba, ne de çarık alın. Yolda hiç kimseyle selamlaşmayın. Hangi eve girerseniz, önce, ‘Bu eve esenlik olsun!’ deyin. Orada esenliksever biri varsa, dilediğiniz esenlik onun üzerinde kalacak; yoksa, size dönecektir. Girdiğiniz evde kalın, size ne verirlerse onu yiyip için. Çünkü işçi ücretini hak eder. Evden eve taşınmayın. “Bir kente girdiğinizde sizi kabul ederlerse, önünüze konulanı yiyin. Orada bulunan hastaları iyileştirin ve kendilerine, ‘Tanrı'nın Egemenliği size yaklaştı’ deyin. Ama bir kente girdiğinizde sizi kabul etmezlerse, o kentin caddelerine çıkıp şöyle deyin: ‘Kentinizden ayaklarımızda kalan tozu bile size karşı silkiyoruz. Yine de şunu bilin ki, Tanrı'nın Egemenliği yaklaştı.’ Size şunu söyleyeyim, yargı günü o kentin hali Sodom Kenti'nin halinden beter olacaktır. “Vay haline, ey Horazin! Vay haline, ey Beytsayda! Sizlerde yapılan mucizeler Sur ve Sayda'da yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp kül içinde oturarak tövbe etmiş olurlardı. Ama yargı günü sizin haliniz Sur ve Sayda'nın halinden beter olacaktır. Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına indirileceksin! “Sizi dinleyen beni dinlemiş olur, sizi reddeden beni reddetmiş olur. Beni reddeden de beni göndereni reddetmiş olur.” Yetmişler sevinç içinde döndüler. “Ya Rab” dediler, “Senin adını andığımızda cinler bile bize boyun eğiyor.” İsa onlara şöyle dedi: “Şeytan'ın gökten yıldırım gibi düştüğünü gördüm. Ben size, yılanları ve akrepleri ayak altında ezmek ve düşmanın bütün gücünü alt etmek için yetki verdim. Hiçbir şey size zarar vermeyecektir. Bununla birlikte, ruhların size boyun eğmesine sevinmeyin, adlarınızın gökte yazılmış olmasına sevinin.” O anda İsa Kutsal Ruh'un etkisiyle coşarak şöyle dedi: “Baba, yerin ve göğün Rabbi! Bu gerçekleri bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtığın için sana şükrederim. Evet Baba, senin isteğin buydu. “Babam her şeyi bana teslim etti. Oğul'un kim olduğunu Baba'dan başka kimse bilmez. Baba'nın kim olduğunu da Oğul'dan ve Oğul'un O'nu tanıtmak istediği kişilerden başkası bilmez.” Sonra öğrencilerine dönüp özel olarak şöyle dedi: “Sizin gördüklerinizi gören gözlere ne mutlu! Size şunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice krallar sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin işittiklerinizi işitmek istediler, ama işitemediler.”
LUKA 10:1-24 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
B U şeylerden sonra Rab, başka yetmiş kişi tayin edip kendisinin gitmek üzre olduğu her şehre ve yere, onları ikişer ikişer, önü sıra gönderdi. Ve onlara dedi: Gerçek hasat bereketli fakat işçiler azdır. İmdi, hasadın Rabbine yalvarın ki, kendi hasadına işçiler çıkarsın. Yolunuza gidin; işte, sizi kurtların arasına kuzular gibi gönderiyorum. Ne kese, ne torba, ne de çarık taşıyın; yolda kimseye selâm vermeyin. Hangi eve girerseniz önce: Bu eve selâmet, diyin. Ve orada selâmet oğlu varsa, selâmınız onun üzerinde kalır; yok ise, yine size döner. Ve o evde kalın, onlarda ne varsa, yiyin ve için, zira işçi kendi ücretine müstahaktır. Evden eve gitmeyin. Hangi şehre girerseniz, ve sizi kabul ederlerse, önünüze konulacak şeyleri yiyin; orada olan hastaları iyi edin, ve onlara: Allahın melekûtu size yaklaştı, diyin. Fakat her hangi şehre girerseniz, eğer sizi kabul etmezlerse, o şehrin meydanlarına çıkın ve diyin: Şehrinizden ayaklarımıza yapışan tozu da size karşı silkiyoruz; fakat bunu bilin ki, Allahın melekûtu size yaklaştı. Ben size derim ki, o günde o şehirden ziyade Sodoma kolaylık olacaktır. Vay sana, ey Horazin! vay sana, ey Beytsayda! Eğer sizde vaki olan kudretli işler Sur ve Saydada vaki olsaydı, çoktan çul ve külde oturarak tövbe ederlerdi. Fakat hüküm günü sizden ziyade Sur ve Saydaya kolaylık olacaktır. Ey Kefernahum, göke kadar yükselecek misin? Sen ölüler diyarına kadar indirileceksin. Sizi dinliyen beni dinler; ve sizi reddeden beni reddeder; beni reddeden ise, beni göndereni reddeder. Ve yetmişler: Ya Rab, cinler bile senin isminle bize itaat ediyorlar, diyerek sevinçle döndüler. Ve İsa onlara dedi: Şeytanın gökten şimşek gibi düştüğünü gördüm. İşte, ben size yılanları ve akrepleri, ve düşmanın bütün kuvvetini ayak altına almak için hâkimiyet verdim; ve hiç bir şey size zarar vermiyecektir. Fakat ruhlar size itaat ettiler diye sevinmeyin, lâkin adlarınız göklerde yazıldı diye sevinin. O saatte İsa Ruhülkudüsle mesrur oldu, ve dedi: Ey Baba, gökün ve yerin Rabbi, sana şükrederim ki, bu şeyleri hikmetlilerden ve akıllılardan gizledin, ve onları küçük çocuklara açtın; evet, Baba, zira indinde böylece hoş göründü. Her şey Babam tarafından bana verildi; ve Oğul kimdir, Babadan başka kimse bilmez; ve Baba kimdir, Oğuldan, ve Oğlun ona keşfetmeği dilediği kimseden başkası bilmez. Ve şakirtlere dönerek ayrıca dedi: Sizin gördüğünüz şeyleri gören gözlere ne mutlu! Çünkü size derim ki, çok peygamberler ve kırallar sizin gördüğünüz şeyleri görmek dilediler, ve görmediler; ve işittiğiniz şeyleri işitmek dilediler, ve işitmediler.
LUKA 10:1-24 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Bundan sonra Rab ayrıca yetmiş kişi atadı. Onları gideceği her kente ve bölgeye ikişer ikişer, kendi önünden gönderdi. Onlara, “Ürün bol, ama işçi az” dedi, “Onun için Ürünlerin Rabbi'ne dua edin, ürününün biçilmesi için işçi göndersin. Gidin. İşte sizleri kuzular gibi kurtların arasına gönderiyorum. Yanınıza ne para kesesi, ne torba, ne ayakkabı alın. Yolda giderken kimseyle selamlaşmayın. Hangi eve girerseniz, ilkin, ‘Bu eve esenlik olsun’ deyin. Eğer orada esenliğe lâyık biri varsa, sizdeki esenlik onun üstüne gelecektir. Yoksa, geri dönüp sizin üstünüzde kalacaktır. Aynı evde kalın, her ne sunarlarsa yiyin, için. Çünkü işçi ücretini hak eder. Bir evden öbürüne gidip gelmeyin. Bir kente girdiğinizde sizi kabul ederlerse, önünüze koyulanı yiyin. Oradaki hastaları iyileştirin; kendilerine, ‘Tanrı'nın Hükümranlığı size yaklaştı’ deyin. Ama bir kente girdiğinizde sizi kabul etmezlerse, o kentin caddelerine çıkıp bildirin: ‘Kentinizden ayaklarımızda kalan tozu bile size karşı silkiyoruz. Yalnız şunu bilin ki, Tanrı'nın Hükümranlığı yaklaştı.’ Size derim ki, O Gün Sodom'un durumu bile bu kentin durumundan daha iyi olacaktır.” “Vay sana, ey Horazin! Vay sana, ey Beytsayda! Çünkü sizlerde yapılan mucizeler eğer Sur'da ve Sayda'da yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp külde oturarak günahlarından dönerlerdi. Ama yargı gününde Sur'un ve Sayda'nın durumu sizinkinden daha iyi olacaktır. Ya sen, ey Kafernahum! ‘Göğe dek mi yükseltileceksin? Hayır, ölüler ülkesine indirileceksin.’ Sizleri dinleyen beni dinler, sizleri geri çeviren beni geri çevirir. Her kim beni geri çevirirse, beni göndereni geri çevirir.” Yetmiş kişi sevinç içinde geri geldiler. “Ya Rab” dediler, “Adınla cinler bile sözümüzü dinliyor.” İsa onları şöyle yanıtladı: “Şeytanın şimşek gibi gökten düştüğünü gördüm. Gerçekten size yılanları, akrepleri ve bunun yanı sıra düşmanın tüm gücünü ezmeye yetki verdim. Hiçbir şey size zarar vermeyecektir. Ama ruhların sözünüzü dinlemesine sevinmeyin. Asıl adlarınızın gökte yazılmış olmasına sevinin.” O anda İsa Kutsal Ruh'la coşarak, “Şükürler sana, ey Baba!” dedi, “Göğün ve yerin Rabbi. Çünkü bunları bilginlerden ve akıllılardan gizledin, küçük çocuklara açtın. Evet, Baba, çünkü senin gözünde doğru olan buydu. Her şey bana Babam tarafından verildi. Oğul'un kim olduğunu Baba'dan başka kimse bilmez. Baba'nın kim olduğunu da Oğul'dan başkası bilmez. Bir de, Oğul'un Baba'yı açıklamak istediği kişi Baba'yı bilir.” Sonra öğrencilerine dönerek, özellikle onlara, “Gördüklerinizi gören gözlere ne mutlu!” dedi, “Size derim ki, nice peygamberler ve krallar gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Duyduklarınızı duymak istediler, ama duyamadılar.”