EYÜP 38:1-41

EYÜP 38:1-41 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

RAB kasırganın içinden Eyüp'ü şöyle yanıtladı: “Bilgisizce sözlerle Tasarımı karartan bu adam kim? Şimdi erkek gibi kuşağını beline vur da, Ben sorayım, sen anlat. “Ben dünyanın temelini atarken sen neredeydin? Anlıyorsan söyle. Kim saptadı onun ölçülerini? Kuşkusuz biliyorsun! Kim çekti ipi üzerine? Neyin üstüne yapıldı temelleri? Kim koydu köşe taşını, Sabah yıldızları birlikte şarkı söylerken, İlahi varlıklar sevinçle çığrışırken? “Denizin ardından kapıları kim kapadı, Ana rahminden fışkırdığı zaman; Ona bulutları giysi, Koyu karanlığı kundak yaptığım, Sınırını koyduğum, Kapılarıyla sürgülerini yerleştirdiğim, ‘Buraya kadar gelip öteye geçmeyeceksin, Gururlu dalgaların şurada duracak’ dediğim zaman? “Sen ömründe sabaha buyruk verdin mi, Şafağa yerini gösterdin mi; Yeryüzünün uçlarını tutsun, Oradaki kötüler silkilip atılsın diye? Mühür basılan balçık gibi biçim değiştirir yeryüzü, Giysi kıvrımları gibi göze çarpar. Kötülerin ışıkları alınır, Kalkan kolları kırılır. “Denizin kaynaklarına vardın mı, Gezdin mi enginin diplerinde? Ölüm kapıları sana gösterildi mi? Gördün mü ölüm gölgesinin kapılarını? Dünyanın genişliğini kavradın mı? Anlat bana, bütün bunları biliyorsan. “Işığın bulunduğu yerin yolu nerede? Ya karanlık, onun yeri neresi? Onları yerlerine götürebilir misin? Evlerinin yolunu biliyor musun? Bilmediğin şey yok zaten, Çünkü onlarla aynı zamanda doğmuştun! O kadar yaşlısın! “Karın ambarlarına girdin mi, Dolunun ambarlarını gördün mü? Ben onları sıkıntılı günler için, Kavga ve savaş günleri için saklıyorum. Nerede ışığın dağıtıldığı, Doğu rüzgarının yeryüzüne saçıldığı yere giden yol? Kim sellere kanal, Yıldırımlara yol açtı; Kimsenin yaşamadığı toprakları, İnsanın bulunmadığı çölü sulasın diye; Kurak ve ıssız yeri doyursun, Ot bitirsin diye? Yağmurun babası var mı? Çiy damlalarını kim yarattı? Buz kimin rahminden çıktı? Göklerden düşen kırağıyı kim doğurdu, Sular taş gibi katılaşıp Enginin yüzü donunca? “Ülker yıldızlarını bağlayabilir misin? Oryon'un bağlarını çözebilir misin? Mevsimlerinde çıkartabilir misin takımyıldızları? Büyük ve Küçük Ayı'ya yol gösterebilir misin? Biliyor musun göklerin yasalarını? Tanrı'nın yönetimini yeryüzünde kurabilir misin? “Başına bol yağmur yağsın diye Bulutlara sesini duyurabilir misin? Varıp da, ‘Buradayız’ desinler diye, Şimşekleri gönderebilir misin? Kim mısırturnasına bilgelik, Horoza anlayış verdi? Kimin bulutları sayacak bilgisi var? Kim göklerin tulumlarını boşaltabilir, Toprak sertleşip Parçaları birbirine yapışınca? “Dişi aslanlar için sen avlanabilir misin, Genç aslanların karnını doyurabilir misin, İnlerine sindikleri, Çalılıkta pusuya yattıkları zaman? Kuzguna yiyeceğini kim sağlıyor, Yavruları Tanrı'ya feryat edip Açlıktan kıvrandığı zaman?

EYÜP 38:1-41 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

O zaman RAB kasırganın içinden Eyuba cevap verip dedi: Bilgisizce sözlerle Takdiri karartan bu adam kim? Şimdi kuşağını beline vur, erkek gibi; Sana sorayım da, bana anlat. Ben dünyanın temellerini korken, sen nerede idin? Bildir, eğer sende anlayış varsa. Mademki biliyorsun, onun ölçülerini kim koydu? Yahut ipi onun üzerine kim çekti? Onun temelleri neyin üzerine kakıldı? Yahut onun köşe taşını kim koydu? Sabah yıldızları hep birden terennüm eylerken, Ve bütün Allah oğulları sevinçle çağrışırken. Yahut denizi kapılarla kim kapadı; Ana rahminden çıkıp fıskırdığı zaman; Ona bulutları esvap, Ve koyu karanlığı kundak ettiğim zaman, Ve sınırımı ona kestiğim, Kapıları ve sürgüleri koyduğum zaman, Ve: Buraya kadar geleceksin, ve öte geçmiyeceksin, Mağrur dalgaların burada duracak, dediğim zaman? Sen ömründe sabaha emrettin mi; Fecrin yerini kendisine öğrettin mi; Ta ki, yerin uçlarını tutsun, Ve içinden kötüler silkilip atılsın? Onun şekli değişir, mühür altındaki balçık gibi; Ve her şey esvap gibi parlıyor; Kötülerden ışıkları alınır, Ve kaldırılmış olan kol kırılır. Denizin kaynaklarına kadar vardın mı? Yahut enginin diplerinde gezdin mi? Ölüm kapıları senin gözüne açıldı mı? Ve ölüm gölgesi kapılarını gördün mü? Dünyanın genişliğini anladın mı? Eğer bunun hepsini biliyorsan, bildir. Işığın oturduğu yer, onun yolu nerede, Ya karanlık, onun yeri neresi ki, Onu alıp sınırına kadar götüresin, Ve evinin yollarını anlıyasın? Bilirsin elbet, çünkü o zaman doğmuştun, Ve senin günlerinin sayısı çoktur! Karın hazinelerine girdin mi, Ve dolunun hazinelerini gördün mü? Ben onları sıkıntı vakti için, Cenk ve harp günü için saklamaktayım. Nerede, ışığın dagıtıldığı, Yeryüzüne şark yelinin saçıldığı yol? Yağmurun seli için arkı, Yıldırım için de yolu kim açtı? Ta ki, insansız yerin üzerine, İçinde adam bulunmıyan çöl üzerine yağdırsın; Çölü ve ıssız yeri doyursun, Ve taze ot bitirsin. Yağmurun babası var mı? Yahut çiğ damlalarının babası kim? Buz kimin rahminden çıktı? Ve göklerin kırağısını kim doğurdu? Sular taş gibi katılaşır, Ve enginin yüzü donar. Ülker burcunu bağlıyabilir misin, Yahut Oriyonun bağlarını çözebilir misin? Mevsimlerinde burçları çıkarabilir misin? Ve oğulları ile beraber Dübbi Ekbere yol gösterebilir misin? Göklerin kanunlarını bilir misin? Onun hükûmetini yeryüzünde kurabilir misin? Sesini bulutlara yükseltebilir misin ki, Su bolluğu seni kaplasın? Şimşekleri çıkarabilir misin ki, varsınlar da, Sana: İşte buradayız, desinler? Kim yüreğe hikmet koydu? Yahut zihne kim anlayış verdi? Kim bulutları hikmetle sayabilir? Ve göklerin tulumlarını kim boşaltabilir, O zaman ki, toprak döküm gibi sertleşir, Ve topaklar birbirine yapışır? Dişi aslan için şikârı sen avlıyabilir misin, Yahut genç aslanların aç karınlarını doldurabilir misin, O zaman ki, inlerinde sinmişlerdir, Ve çalılık içinde pusuya yatmışlardır? Kargaya avını kim hazırlıyor, Yavruları Allahı imdada çağırdıkları zaman, Ve yiyecek olmadığı için dolaşmaktalarken?

EYÜP 38:1-41 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

RAB kasırganın içinden Eyüp'ü şöyle yanıtladı: “Bilgisizce sözlerle Tasarımı karartan bu adam kim? Şimdi erkek gibi kuşağını beline vur da, Ben sorayım, sen anlat. “Ben dünyanın temelini atarken sen neredeydin? Anlıyorsan söyle. Kim saptadı onun ölçülerini? Kuşkusuz biliyorsun! Kim çekti ipi üzerine? Neyin üstüne yapıldı temelleri? Kim koydu köşe taşını, Sabah yıldızları birlikte şarkı söylerken, İlahi varlıklar sevinçle çığrışırken? “Denizin ardından kapıları kim kapadı, Ana rahminden fışkırdığı zaman; Ona bulutları giysi, Koyu karanlığı kundak yaptığım, Sınırını koyduğum, Kapılarıyla sürgülerini yerleştirdiğim, ‘Buraya kadar gelip öteye geçmeyeceksin, Gururlu dalgaların şurada duracak’ dediğim zaman? “Sen ömründe sabaha buyruk verdin mi, Şafağa yerini gösterdin mi; Yeryüzünün uçlarını tutsun, Oradaki kötüler silkilip atılsın diye? Mühür basılan balçık gibi biçim değiştirir yeryüzü, Giysi kıvrımları gibi göze çarpar. Kötülerin ışıkları alınır, Kalkan kolları kırılır. “Denizin kaynaklarına vardın mı, Gezdin mi enginin diplerinde? Ölüm kapıları sana gösterildi mi? Gördün mü ölüm gölgesinin kapılarını? Dünyanın genişliğini kavradın mı? Anlat bana, bütün bunları biliyorsan. “Işığın bulunduğu yerin yolu nerede? Ya karanlık, onun yeri neresi? Onları yerlerine götürebilir misin? Evlerinin yolunu biliyor musun? Bilmediğin şey yok zaten, Çünkü onlarla aynı zamanda doğmuştun! O kadar yaşlısın! “Karın ambarlarına girdin mi, Dolunun ambarlarını gördün mü? Ben onları sıkıntılı günler için, Kavga ve savaş günleri için saklıyorum. Nerede ışığın dağıtıldığı, Doğu rüzgarının yeryüzüne saçıldığı yere giden yol? Kim sellere kanal, Yıldırımlara yol açtı; Kimsenin yaşamadığı toprakları, İnsanın bulunmadığı çölü sulasın diye; Kurak ve ıssız yeri doyursun, Ot bitirsin diye? Yağmurun babası var mı? Çiy damlalarını kim yarattı? Buz kimin rahminden çıktı? Göklerden düşen kırağıyı kim doğurdu, Sular taş gibi katılaşıp Enginin yüzü donunca? “Ülker yıldızlarını bağlayabilir misin? Oryon'un bağlarını çözebilir misin? Mevsimlerinde çıkartabilir misin takımyıldızları? Büyük ve Küçük Ayı'ya yol gösterebilir misin? Biliyor musun göklerin yasalarını? Tanrı'nın yönetimini yeryüzünde kurabilir misin? “Başına bol yağmur yağsın diye Bulutlara sesini duyurabilir misin? Varıp da, ‘Buradayız’ desinler diye, Şimşekleri gönderebilir misin? Kim mısırturnasına bilgelik, Horoza anlayış verdi? Kimin bulutları sayacak bilgisi var? Kim göklerin tulumlarını boşaltabilir, Toprak sertleşip Parçaları birbirine yapışınca? “Dişi aslanlar için sen avlanabilir misin, Genç aslanların karnını doyurabilir misin, İnlerine sindikleri, Çalılıkta pusuya yattıkları zaman? Kuzguna yiyeceğini kim sağlıyor, Yavruları Tanrı'ya feryat edip Açlıktan kıvrandığı zaman?