YUHANNA 8:12-47

YUHANNA 8:12-47 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

İsa yine halka seslenip şöyle dedi: “Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur.” Ferisiler, “Sen kendin için tanıklık ediyorsun, tanıklığın geçerli değil” dediler. İsa onlara şu karşılığı verdi: “Kendim için tanıklık etsem bile tanıklığım geçerlidir. Çünkü nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi biliyorum. Oysa siz nereden geldiğimi, nereye gideceğimi bilmiyorsunuz. Siz insan gözüyle yargılıyorsunuz. Ben kimseyi yargılamam. Yargılasam bile benim yargım doğrudur. Çünkü ben yalnız değilim, ben ve beni gönderen Baba, birlikte yargılarız. Yasanızda da, ‘İki kişinin tanıklığı geçerlidir’ diye yazılmıştır. Kendim için tanıklık eden bir ben varım, bir de beni gönderen Baba benim için tanıklık ediyor.” O zaman O'na, “Baban nerede?” diye sordular. İsa şu karşılığı verdi: “Siz ne beni tanırsınız, ne de Babam'ı. Beni tanısaydınız, Babam'ı da tanırdınız.” İsa bu sözleri tapınakta öğretirken, bağış toplanan yerde söyledi. Kimse O'nu yakalamadı. Çünkü saati henüz gelmemişti. İsa yine onlara, “Ben gidiyorum. Beni arayacaksınız ve günahınızın içinde öleceksiniz. Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz” dedi. Yahudi yetkililer, “Yoksa kendini mi öldürecek?” dediler. “Çünkü, ‘Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz’ diyor.” İsa onlara, “Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım” dedi. “Siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim. İşte bu nedenle size, ‘Günahlarınızın içinde öleceksiniz’ dedim. Benim O olduğuma iman etmezseniz, günahlarınızın içinde öleceksiniz.” O'na, “Sen kimsin?” diye sordular. İsa, “Başlangıçtan beri size ne söyledimse, O'yum” dedi. “Sizinle ilgili söyleyecek ve sizleri yargılayacak çok şeyim var. Beni gönderen gerçektir. Ben O'ndan işittiklerimi dünyaya bildiriyorum.” İsa'nın kendilerine Baba'dan söz ettiğini anlamadılar. Bu nedenle İsa şöyle dedi: “İnsanoğlu'nu yukarı kaldırdığınız zaman benim O olduğumu, kendiliğimden hiçbir şey yapmadığımı, ama tıpkı Baba'nın bana öğrettiği gibi konuştuğumu anlayacaksınız. Beni gönderen benimledir, O beni yalnız bırakmadı. Çünkü ben her zaman O'nu hoşnut edeni yaparım.” Bu sözler üzerine birçokları O'na iman etti. İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler'e, “Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak” dedi. “Biz İbrahim'in soyundanız” diye karşılık verdiler, “Hiçbir zaman kimseye kölelik etmedik. Nasıl oluyor da sen, ‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?” İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir” dedi. “Köle ev halkının sürekli bir üyesi değildir, ama oğul sürekli üyesidir. Bunun için, Oğul sizi özgür kılarsa, gerçekten özgür olursunuz. İbrahim'in soyundan olduğunuzu biliyorum. Yine de beni öldürmek istiyorsunuz. Çünkü yüreğinizde sözüme yer vermiyorsunuz. Ben Babam'ın yanında gördüklerimi söylüyorum, siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.” “Bizim babamız İbrahim'dir” diye karşılık verdiler. İsa, “İbrahim'in çocukları olsaydınız, İbrahim'in yaptıklarını yapardınız” dedi. “Ama şimdi beni –Tanrı'dan işittiği gerçeği sizlere bildireni– öldürmek istiyorsunuz. İbrahim bunu yapmadı. Siz babanızın yaptıklarını yapıyorsunuz.” “Biz zinadan doğmadık. Bir tek Babamız var, o da Tanrı'dır” dediler. İsa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi. “Çünkü ben Tanrı'dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim, beni O gönderdi. Söylediklerimi neden anlamıyorsunuz? Benim sözümü dinlemeye dayanamıyorsunuz da ondan. Siz babanız İblis'tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır. Ama ben gerçeği söylüyorum. İşte bunun için bana iman etmiyorsunuz. Hanginiz bana günahlı olduğumu kanıtlayabilir? Gerçeği söylüyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz? Tanrı'dan olan, Tanrı'nın sözlerini dinler. İşte siz Tanrı'dan olmadığınız için dinlemiyorsunuz.”

YUHANNA 8:12-47 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Bundan sonra İsa yine onlara söyliyerek dedi: Ben dünyanın nuruyum; benim ardımca gelen karanlıkta yürümez, ve kendisinde hayat nuru olur. Ferisiler ona dediler: Kendin için sen şehadet ediyorsun; senin şehadetin doğru değildir. İsa cevap verip onlara dedi: Ben kendim için şehadet ediyorsam da, şehadetim doğrudur; çünkü ben nereden gelip nereye gittiğimi bilirim; fakat siz nereden geldiğimi, yahut nereye gittiğimi bilmezsiniz. Siz bedene göre hükmedersiniz; ben hiç kimseye hükmetmem. Ve eğer ben hükmedersem bile, benim hükmüm doğrudur; çünkü yalnız değilim; fakat ben ve beni gönderen Baba... Ve iki adamın şehadeti doğru olduğu sizin şeriatinizde de yazılıdır. Kendim için şehadet eden benim; ve beni gönderen Baba benim için şehadet eder. O vakit ona dediler: Baban nerede? İsa cevap verdi: Siz ne beni, ne de Babamı bilirsiniz; eğer beni bilseydiniz, Babamı da bilmiş olurdunuz. İsa bu sözleri mabette öğretirken hazinede söyledi; kimse de onu tutmadı, çünkü onun saati henüz gelmemişti. Ve yine onlara dedi: Ben gidiyorum, siz beni arıyacaksınız, ve günahınız içinde öleceksiniz; benim gittiğim yere siz gelemezsiniz. İmdi Yahudiler dediler: Acaba o kendisini öldürecek mi ki: Benim gittiğim yere siz gelemezsiniz, diyor? Ve onlara dedi: Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım; siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim. Bundan ötürü size: Günahlarınız içinde öleceksiniz, dedim. Zira benim o olduğuma siz iman etmezseniz, günahlarınız içinde ölürsünüz. Bunun için ona: Sen kimsin? dediler. İsa onlara dedi: Ben tam o size dediğim zatım. Hakkınızda söyliyecek ve hükmedecek çok şeylerim var; fakat beni gönderen doğrudur; ve ben ondan işittiklerimi dünyaya söyliyorum. Baba için kendilerine söylediğini anlamadılar. İmdi İsa dedi: Ne vakit İnsanoğlunu yukarı kaldırırsanız, o zaman bileceksiniz ki, ben oyum, ve kendiliğimden bir şey yapmıyorum, fakat bunları Babanın bana öğrettiği gibi söyliyorum. Beni gönderen benimledir; o beni yalnız bırakmadı; çünkü ben daima ona hoş gelen şeyleri yapıyorum. Bunları söylediği zaman, bir çokları ona iman ettiler. İmdi İsa kendisine iman etmiş olan Yahudilere dedi: Eğer siz benim sözümde durursanız, gerçekten benim şakirtlerimsiniz; siz hakikati bileceksiniz; ve hakikat sizi azat edecektir. Ona cevap verdiler: İbrahim zürriyetiyiz; hiç kimseye asla kölelik etmedik; sen nasıl: Azat olacaksınız, diyorsun? İsa onlara cevap verdi: Doğrusu ve doğrusu size derim: Günah işliyen herkes günahın kölesidir. Evde köle ebediyen durmaz; oğul ebediyen durur. Bunun için eğer Oğul sizi azat ederse, gerçekten azat olursunuz. İbrahim zürriyeti olduğunuzu bilirim; fakat beni öldürmeğe çalışıyorsunuz; çünkü benim sözüm içinizde yer tutmıyor. Ben Babamın yanında gördüklerimi söyliyorum; siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz. Onlar cevap verip kendisine: Babamız İbrahimdir, dediler. İsa onlara dedi: İbrahim çocukları olsaydınız, İbrahimin işlerini yapardınız. Fakat beni, Allahtan işittiğim hakikati size söylemiş olan adamı, şimdi öldürmeğe çalışıyorsunuz; İbrahim bunu yapmadı. Siz babanızın işlerini yapıyorsunuz. Ona dediler: Biz zinadan doğmadık; bizim bir babamız var, o da Allahtır. İsa onlara dedi: Eğer Allah sizin Babanız olsaydı, beni severdiniz; çünkü ben Allahtan çıkıp geldim; çünkü ben kendiliğimden de gelmedim, fakat o beni gönderdi. Neden söylediğimi anlamıyorsunuz? Çünkü benim sözümü dinlemiyorsunuz. Siz babanız İblistensiniz; ve babanızın heveslerini yapmak istiyorsunuz. O başlangıçtan katil idi, ve hakikatte durmadı; çünkü kendisinde hakikat yoktur. Yalan söylediği zaman, kendisininkinden söyler, çünkü o yalancıdır, ve yalanın babasıdır. Fakat ben hakikati söylediğim için bana iman etmiyorsunuz. Bende günah olduğunu sizden kim ispat eder? Ben hakikati söyliyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz? Allahtan olan, Allahın sözlerini dinler; onun için siz dinlemiyorsunuz, çünkü Allahtan değilsiniz.

YUHANNA 8:12-47 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Bunun ardından, İsa yine Ferisiler'le konuştu. “Ben dünyanın Işığı'yım” dedi, “Ardımdan gelen yaşam ışığına kavuşur, hiçbir zaman karanlıkta yürümez.” Ferisiler, “Sen kendine tanıklık ediyorsun” dediler, “Tanıklığın doğru değil.” İsa şöyle yanıtladı: “Ben kendime tanıklık etsem bile, tanıklığım gerçektir. Çünkü nereden geldiğimi ve nereye gittiğimi biliyorum. Oysa siz nereden geldiğimi de, nereye gittiğimi de bilmiyorsunuz. Siz insan gözüyle yargı yürütüyorsunuz. Ben hiç kimseyi yargılamam. Kaldı ki, yargılasam bile yargım gerçektir. Çünkü ben tek başıma değilim. Beni gönderen Babam'la birlikteyim. Sizin Kutsal Yasanız'da da iki kişinin tanıklığının gerçek olduğu yazılmıştır. Ben kendime tanıklık ediyorum. Beni gönderen Baba da bana tanıklık ediyor.” Bunun üzerine, “Baban nerede?” diye sordular. İsa, “Siz ne beni tanırsınız, ne de Babam'ı” diye yanıtladı, “Beni tanımış olsaydınız, Babam'ı da tanırdınız.” İsa bu sözleri tapınakta, para toplanan yerde söyledi ve kimse O'nu yakalamadı. Çünkü zamanı daha gelmemişti. İsa onlara yine, “Ben gidiyorum” dedi, “Beni arayacaksınız ve günahınız içinde öleceksiniz. Benim gittiğim yere siz gelemezsiniz.” Bunun üzerine Yahudi yetkililer şöyle bir sonuç çıkardılar: “ ‘Benim gittiğim yere gelemezsiniz’ diyor! Yoksa kendini mi öldürecek?” İsa, “Siz aşağıdansınız” dedi, “Bense yukarıdan geldim. Siz bu dünyadansınız. Ben bu dünyadan değilim. Bu nedenle size, ‘Günahlarınız içinde öleceksiniz’ dedim. Eğer benim, ‘O Kişi'yim’ dediğime iman etmezseniz günahlarınız içinde öleceksiniz.” Bu kez, “Sen kimsin?” diye sordular. İsa şöyle dedi: “Başlangıçtan bu yana size ne dedimse O'yum. Sizin için söyleyecek ve yargı yürütecek çok sözüm var. Ama beni gönderen gerçektir ve ben O'ndan duyduklarımı dünyaya bildiriyorum.” Onlara Baba'dan söz ettiğini anlamadılar. Bunun üzerine İsa şöyle dedi: “Siz İnsanoğlu'nu yerden yukarı kaldırınca, benim O Kişi olduğumu ve kendiliğimden hiçbir şey yapmadığımı, ancak Baba'nın bana öğrettiklerini bildirdiğimi anlayacaksınız. Beni gönderen benimle beraberdir. O beni kendi başıma bırakmadı. Çünkü ben her zaman O'nun beğendiği işleri yapıyorum.” İsa bunları söylerken birçokları O'na iman etti. İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler'e, “Eğer sözümü tutarsanız gerçekten benim öğrencilerimsiniz” dedi, “Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacaktır.” Kimileri, “Ama biz İbrahim'in soyuyuz” diye karşılık verdiler, “Hiçbir zaman, hiç kimseye köle olmadık. Sen nasıl olur da, ‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?” İsa şöyle yanıtladı: “Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir. Köle evde sonsuza dek kalmaz. Oğulsa sonsuza dek kalır. Eğer Oğul sizi özgür kılarsa gerçekten özgür olacaksınız. İbrahim'in soyundan olduğunuzu biliyorum. Buna karşın, beni öldürmek için fırsat kolluyorsunuz. Çünkü sözüme yüreğinizde yer vermiyorsunuz. Ben Baba'nın yanında gördüklerimi bildiriyorum, sizse kendi babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.” “Babamız İbrahim'dir” diye yanıtladılar. İsa, “İbrahim'in çocukları olsaydınız, İbrahim'in yaptıklarını yapardınız” dedi, “Ama şu anda beni –Tanrı'dan işittiği gerçeği size bildiren insanı– öldürmek için fırsat kolluyorsunuz. İbrahim bunu yapmadı. Siz kendi babanızın yaptığını yapıyorsunuz.” “Biz zina çocukları değiliz” diye karşılık verdiler, “Tek Babamız Tanrı'dır.” İsa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi, “Çünkü ben Tanrı'dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim. Beni O gönderdi. Ne dediğimi niçin anlamıyorsunuz? Çünkü sözümü dinlemeye dayanamıyorsunuz.” “Siz babanız iblistensiniz ve babanızın isteklerini yerine getirmek istiyorsunuz. O, başlangıçtan beri katildir, hiçbir zaman gerçekten yana olmadı; çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylerken içinde bulunanı söyler. Çünkü yalancıdır ve yalanın babasıdır. “Ama ben gerçeği söylediğimden bana iman etmiyorsunuz. Bende günah olduğunu içinizden kim kanıtlayabilir? Madem gerçeği söylüyorum, neden bana iman etmiyorsunuz? Tanrı'dan olan Tanrı'nın sözlerini dinler. Ama siz Tanrı'dan değilsiniz, onun için dinlemiyorsunuz.”

YUHANNA 8:12-47

YUHANNA 8:12-47 TCL02YUHANNA 8:12-47 TCL02YUHANNA 8:12-47 TCL02