YUHANNA 17:6-19
YUHANNA 17:6-19 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
“Dünyadan bana verdiğin insanlara senin adını açıkladım. Onlar senindiler, bana verdin ve senin sözüne uydular. Bana verdiğin her şeyin senden olduğunu şimdi biliyorlar. Çünkü bana ilettiğin sözleri onlara ilettim, onlar da kabul ettiler. Senden çıkıp geldiğimi gerçekten anladılar, beni senin gönderdiğine iman ettiler. Onlar için istekte bulunuyorum. Dünya için değil, bana verdiğin kimseler için istekte bulunuyorum. Çünkü onlar senindir. Benim olan her şey senindir, seninkiler de benimdir. Ben onlarda yüceltildim. Ben artık dünyada değilim, ama onlar dünyadalar. Ben sana geliyorum. Kutsal Baba, onları bana verdiğin kendi adınla koru ki, bizim gibi bir olsunlar. Kendileriyle birlikte olduğum sürece, bana verdiğin kendi adınla onları esirgeyip korudum. Kutsal Yazı yerine gelsin diye, mahva giden adamdan başka içlerinden hiçbiri mahvolmadı. “İşte şimdi sana geliyorum. Sevincimin onlarda tamamlanması için bunları ben dünyadayken söylüyorum. Ben onlara senin sözünü ilettim, dünya ise onlardan nefret etti. Çünkü ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller. Onları dünyadan uzaklaştırmanı değil, kötü olandan korumanı istiyorum. Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller. Onları gerçekle kutsal kıl. Senin sözün gerçektir. Sen beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim. Onlar da gerçekle kutsal kılınsınlar diye kendimi onların uğruna adıyorum.
YUHANNA 17:6-19 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Dünyadan bana verdiğin adamlara senin ismini gösterdim; senin idiler, onları bana verdin, ve senin sözünü tuttular. Şimdi biliyorlar ki, bütün bana verdiğin şeyler sendendir; çünkü bana verdiğin sözleri onlara verdim; ve onlar kabul ettiler; senden çıktığımı da gerçek bildiler; ve beni sen gönderdiğine iman ettiler. Ben onlar için yalvarırım; dünya için değil, fakat bana verdiğin kimseler için yalvarırım; zira senindirler. Benim bütün şeylerim senindir, seninkiler de benimdir; ve ben onlarda taziz olundum. Artık dünyada değilim, onlar ise, dünyadadırlar, ve ben sana geliyorum. Ey Mukaddes Baba, bana verdiğin kimseleri isminle koru da, bizim gibi bir olsunlar. Onlarla beraber olduğum zaman ben onları bana verdiğin isminle saklıyordum; ve korudum; ve helâk oğlundan başka, onlardan kimse helâk olmadı ki, yazı yerine gelsin. Fakat şimdi sana geliyorum; ve bu şeyleri dünyada söyliyorum, ta ki, benim sevincim kendilerinde tamam olsun. Ben onlara senin sözünü verdim; ve dünya onlardan nefret eyledi; çünkü ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değildirler. Onları dünyadan kaldırmanı değil, ancak şerirden saklamanı yalvarırım. Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değildirler. Onları hakikatte takdis eyle; senin sözün hakikattir. Sen beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim. Ve onların uğruna ben kendimi takdis ediyorum ki, onlar da hakikatte takdis olunsunlar.
YUHANNA 17:6-19 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
“Dünyadan bana vermiş olduğun insanlara adını açıkladım. Senindiler, onları bana verdin ve sözünü tuttular. Şimdi biliyorlar ki, bana verdiklerinin tümü sendedir. Bana verdiğin sözleri onlara verdim. Onlar da kabul ettiler. Gerçekten senden geldiğimi anladılar ve beni senin gönderdiğine iman ettiler. “Onlar için dilekte bulunuyorum. Dünya için değil, bana verdiklerin için dilekte bulunuyorum. Çünkü onlar senindir. Benimkilerin tümü senindir, seninkiler de benim. Ve ben onlarda yüceldim. Artık dünyada değilim, ama onlar dünyadadır. Sana geliyorum, ey kutsal Baba! Bana vermiş olduğun adınla onları koru ki, bizim gibi bir olsunlar. Onlarla birlikte olduğum sürece, bana vermiş olduğun adının gücüyle onları korudum. Onları sakladım, mahvolan oğuldan başka onlardan hiçbiri yitirilmedi. Öyle ki, Kutsal Yazı yerine gelsin. Ama şimdi sana geliyorum ve sevincim onlarda doruğa ersin diye bu sözleri dünyadayken söylüyorum. Onlara sözünü bildirdim ve dünya onlardan nefret etti. Çünkü ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller. Onları dünyadan kaldırman için değil, kötü olandan koruman için dilekte bulunuyorum. Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller. Onları gerçek aracılığıyla kutsal kıl. Senin sözün gerçektir. Beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim. Kendimi onların yararına adıyorum; öyle ki, onlar da gerçekle kutsal kılınsınlar.