ESTER 4:1-17

ESTER 4:1-17 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Mordekay olup bitenleri öğrenince giysilerini yırttı, çula sarınıp başından aşağı kül döktü, yüksek sesle ve acıyla feryat ederek kent merkezine geldi. Varıp sarayın kapısında durdu. Çünkü çula sarınmış hiç kimse bu kapıdan içeri giremezdi. Kralın buyruğunun ve fermanının ulaştığı her ilde Yahudiler büyük yas tuttular, ağlayıp feryat ettiler, oruç tuttular. Birçoğu da çula sarınıp kül içinde yattı. Hizmetçileriyle haremağaları gelip Mordekay'ın durumunu anlatınca, Kraliçe Ester çok sarsıldı. Çulunu çıkartıp giyinmesi için Mordekay'a giysiler gönderdi, ama Mordekay bunları kabul etmedi. Bunun üzerine Ester kralın kendi hizmetine atadığı haremağalarından biri olan Hatak'ı çağırttı; Mordekay'dan ne olup bittiğini ve nedenini öğrenmesini buyurdu. Hatak saray kapısının açıldığı kent meydanına, Mordekay'ın yanına gitti. Mordekay başına gelen her şeyi ona anlattı. Yahudiler'in yok edilmesi için Haman'ın saray hazinesine vaat ettiği paranın miktarını bile tam tamına ona bildirdi. Ester'e gösterip açıklaması için Sus'ta yayımlanan, Yahudiler'in kökünün kurutulmasını isteyen fermanın bir kopyasını da ona verdi. Ester'in krala çıkmasını, ondan merhamet dileyip kendi halkı için yalvarmasını istedi. Hatak geri dönüp Mordekay'ın söylediklerini Ester'e bildirdi. Ester Mordekay'a şu haberi götürmesini buyurdu: “Kralın bütün adamları ve illerinde yaşayan halk biliyor ki, çağrılmadan sarayın iç avlusuna girip kralın yanına yaklaşan her erkek ya da kadın için tek bir ceza vardır. Kral altın asasını uzatıp canlarını bağışlamadıkça bu kişiler ölüme çarptırılır. Ben de otuz gündür kralın huzuruna çağrılmış değilim.” Ester'in bu sözleri kendisine iletilince, Mordekay ona şu yanıtı götürmelerini istedi: “Sarayda yaşadığın için bütün Yahudiler içinde kurtulacak tek kişinin sen olacağını sanma. Şu anda susarsan, Yahudiler'e yardım ve kurtuluş başka yerden gelecektir; ama sen ve babanın ev halkı yok olacaksınız. Kim bilir, belki de böyle bir gün için kraliçe oldun.” Bunun üzerine Ester Mordekay'a şu yanıtı gönderdi: “Git, Sus'taki bütün Yahudiler'i topla; benim için oruç tutun; üç gün, üç gece hiçbir şey yemeyin, içmeyin. Hizmetçilerimle ben de sizin gibi oruç tutacağız. Ardından, kurala aykırı olduğu halde kralın huzuruna çıkacağım; ölürsem ölürüm.” Mordekay oradan ayrıldı ve Ester'in söylediği her şeyi yaptı.

ESTER 4:1-17 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E olan bütün şeyleri Mordekay haber alınca, Mordekay esvabını yırttı, ve küle ve çula büründü, ve şehrin ortasına çıktı, ve büyük ve acı feryat ile bağırdı; ve kıralın kapısı önüne kadar geldi; çünkü çul sarınmış olarak kimse kıralın kapısından içeri giremezdı. Ve her bir vilâyette, kıralın sözünün ve buyrultusunun vardığı her yerde, Yahudiler arasında büyük yas, ve oruç ve ağlayışla dövünme vardı; ve bir çokları çul ve kül üzerinde yattılar. Ve Esterin kızları ve kızlar ağaları gelip bunu kendisine bildirdiler; ve kıraliça çok kederlendi; ve Mordekaya giydirsinler, ve üzerinden çulunu çıkarsınlar diye esvap gönderdi; fakat o almadı. Ve Ester, kendi hizmetine kıralın koymuş olduğu kızlar ağalarından birini, Hatakı çağırdı, ve ona emretti ki, Mordekaya gidip anlasın, bu nedir, ve niçin olmuştur. Ve Hatak kıral kapısının önünde olan şehir meydanına, Mordekayın yanına çıktı. Ve Mordekay başına gelen her şeyi, ve Yahudileri yok etsinler diye, onlar için Hamanın kıral hazinelerine vermeği vadetmiş olduğu gümüşün tam mikdarını ona anlattı. Ve kendilerini helâk etmek için Şuşanda dağıtılmış olan buyrultu yazısının suretini verdi ki, Estere göstersin, ve ona anlatsın, ve ona emretsin de, kıralın yanına girip ondan lûtuf dilesin, ve kendi kavmı için onun önünde yalvarsın. Ve Hatak geldi, ve Mordekayın sözlerini Estere bildirdi. Ve Ester Hataka söyliyip Mordekaya şöyle haber gönderdi: Kıralın bütün kulları, ve kıralın vilâyetlerinin kavmı bilirler ki, erkek olsun kadın olsun, iç avluya, kıralın yanına çağırılmadıkça her kim girerse, onun hakkında bir kanun vardır ki, sağ kalsın diye kıralın altın asayı kendisine uzattığı adamdan başkası öldürülür; ve otuz gündür ki, kıralın yanına girmek için çağırılmadım, Ve Esterin sözlerini Mordekaya bildirdiler. Ve Mordekay Estere şu cevabı götürmelerini söyledi: Sanma ki, kıralın evinde olduğun için, bütün Yahudilerden ziyade sen kurtulacaksın. Çünkü bu vakitte sen bütün bütün susarsan, Yahudilere yardım ve kurtuluş başka yerden çıkacaktır, fakat sen ve babanın evi yok olacaksınız; ve kim bilir, belki böyle bir vakit için kırallığa ermişsindir? Ve Ester Mordekaya şu cevabı götürmelerini söyledi: Git, Şuşanda hazır bulunan bütün Yahudileri topla, ve benim için oruç tutun, ve gece gündüz, üç gün yemeyin ve içmeyin; ben ve kızlarım da öyle oruç tutacağız; ve böylece emre göre olmadığı halde kırala gideceğim; ve yok olursam olayım. Ve Mordekay gitti, ve Esterin kendisine emretmiş olduğu her şeye göre yaptı.

ESTER 4:1-17 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Mordekay olup bitenleri öğrenince giysilerini yırttı, çula sarınıp başından aşağı kül döktü, yüksek sesle ve acıyla feryat ederek kent merkezine geldi. Varıp sarayın kapısında durdu. Çünkü çula sarınmış hiç kimse bu kapıdan içeri giremezdi. Kralın buyruğunun ve fermanının ulaştığı her ilde Yahudiler büyük yas tuttular, ağlayıp feryat ettiler, oruç tuttular. Birçoğu da çula sarınıp kül içinde yattı. Hizmetçileriyle haremağaları gelip Mordekay'ın durumunu anlatınca, Kraliçe Ester çok sarsıldı. Çulunu çıkartıp giyinmesi için Mordekay'a giysiler gönderdi, ama Mordekay bunları kabul etmedi. Bunun üzerine Ester kralın kendi hizmetine atadığı haremağalarından biri olan Hatak'ı çağırttı; Mordekay'dan ne olup bittiğini ve nedenini öğrenmesini buyurdu. Hatak saray kapısının açıldığı kent meydanına, Mordekay'ın yanına gitti. Mordekay başına gelen her şeyi ona anlattı. Yahudiler'in yok edilmesi için Haman'ın saray hazinesine vaat ettiği paranın miktarını bile tam tamına ona bildirdi. Ester'e gösterip açıklaması için Sus'ta yayımlanan, Yahudiler'in kökünün kurutulmasını isteyen fermanın bir kopyasını da ona verdi. Ester'in krala çıkmasını, ondan merhamet dileyip kendi halkı için yalvarmasını istedi. Hatak geri dönüp Mordekay'ın söylediklerini Ester'e bildirdi. Ester Mordekay'a şu haberi götürmesini buyurdu: “Kralın bütün adamları ve illerinde yaşayan halk biliyor ki, çağrılmadan sarayın iç avlusuna girip kralın yanına yaklaşan her erkek ya da kadın için tek bir ceza vardır. Kral altın asasını uzatıp canlarını bağışlamadıkça bu kişiler ölüme çarptırılır. Ben de otuz gündür kralın huzuruna çağrılmış değilim.” Ester'in bu sözleri kendisine iletilince, Mordekay ona şu yanıtı götürmelerini istedi: “Sarayda yaşadığın için bütün Yahudiler içinde kurtulacak tek kişinin sen olacağını sanma. Şu anda susarsan, Yahudiler'e yardım ve kurtuluş başka yerden gelecektir; ama sen ve babanın ev halkı yok olacaksınız. Kim bilir, belki de böyle bir gün için kraliçe oldun.” Bunun üzerine Ester Mordekay'a şu yanıtı gönderdi: “Git, Sus'taki bütün Yahudiler'i topla; benim için oruç tutun; üç gün, üç gece hiçbir şey yemeyin, içmeyin. Hizmetçilerimle ben de sizin gibi oruç tutacağız. Ardından, kurala aykırı olduğu halde kralın huzuruna çıkacağım; ölürsem ölürüm.” Mordekay oradan ayrıldı ve Ester'in söylediği her şeyi yaptı.