VAİZ 6:1-12
VAİZ 6:1-12 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Güneşin altında insana ağır gelen bir kötülük gördüm: Adam vardır, Tanrı kendisine mal, mülk, saygınlık verir, yerine gelmeyecek isteği yoktur. Ama Tanrı yemesine izin vermez; bir yabancı yer. Bu da boş ve acı bir derttir. Bir adam yüz çocuk babası olup uzun yıllar yaşamış, ama uzun ömrüne karşılık, zenginliğin tadını çıkaramamış, bir mezara bile gömülmemişse, düşük çocuk ondan iyidir derim. Çünkü düşük çocuk boş yere doğuyor, karanlık içinde geçip gidiyor, adı karanlığa gömülüyor. Ne güneş yüzü görüyor, ne de bir şey tanıyor. Öbür adam iki kez biner yıl yaşasa bile mutluluk duymaz, düşük çocuk ondan rahattır. Hepsi aynı yere gitmiyor mu? İnsan hep boğazı için çalışır, Yine de doymaz. Bilgenin akılsızdan ne üstünlüğü var? Yoksul başkasına nasıl davranacağını bilmekle ne yarar sağlar? Gözün gördüğü gönlün çektiğinden iyidir. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır. Ne varsa, adı çoktan konmuştur, İnsanın da ne olduğu biliniyor. Kimse kendinden güçlü olanla çekişemez. Söz çoğaldıkça anlam azalır, Bunun kime yararı olur? Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?
VAİZ 6:1-12 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
G ÜNEŞ altında gördüğüm kötü bir şey var, ve insanlar üzerinde ağırdır: Bir adam ki, Allah ona zenginlik, mal ve izzet verir, ve dilediği her şeyden canı için eksik bir şey yoktur, fakat onda yemeğe Allah kuvvet vermez, ancak onu bir yabancı yer; bu boştur, ve kötü bir derttir. Bir adam yüz çocuk babası olsa, ve çok yıllar yaşasa, ve yıllarının günleri çok olsa, fakat canı iyiliğe doymamışsa, ve bir kabre gömülmemişse, ben derim ki, vaktinden evel düşürülmüş çocuk ondan daha iyidir; çünkü boşlukla geliyor, ve karanlıkta gidiyor, ve adı karanlıkla örtülüyor; hem de güneş görmemiş ve onu bilmemiştir; bunun rahatı obirininkinden ziyadedir; ve iki kere bin yıl yaşasa, ve iyilik görmese, hepsi bir yere gitmiyorlar mı? İnsanın bütün emeği ağzı içindir, ve yine canı doymaz. Çünkü hikmetli adamın akılsızdan ne üstünlüğü var? yaşıyanlar önünde yürümeği bilen fakire ne var? Gözlerin görmesi canın arzu çekmesinden iyidir; bu da boş, ve yeli kavramağa çalışmaktır. Ne olmuşsa çoktan onun adı konulmuştur; ve insanın ne olduğu biliniyor; ve kendisinden kuvvetli olanla çekişemez. Mademki boşluğu artıran çok şeyler vardır, insana ondan ne faide var? Çünkü insan için hayatında, gölge gibi geçirdiği boş ömrünün bütün günlerinde, iyi şeyin ne olduğunu kim bilir? çünkü kendisinden sonra güneş altında ne olacağını bir adama kim anlatabilir?
VAİZ 6:1-12 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Güneşin altında insana ağır gelen bir kötülük gördüm: Adam vardır, Tanrı kendisine mal, mülk, saygınlık verir, yerine gelmeyecek isteği yoktur. Ama Tanrı yemesine izin vermez; bir yabancı yer. Bu da boş ve acı bir derttir. Bir adam yüz çocuk babası olup uzun yıllar yaşamış, ama uzun ömrüne karşılık, zenginliğin tadını çıkaramamış, bir mezara bile gömülmemişse, düşük çocuk ondan iyidir derim. Çünkü düşük çocuk boş yere doğuyor, karanlık içinde geçip gidiyor, adı karanlığa gömülüyor. Ne güneş yüzü görüyor, ne de bir şey tanıyor. Öbür adam iki kez biner yıl yaşasa bile mutluluk duymaz, düşük çocuk ondan rahattır. Hepsi aynı yere gitmiyor mu? İnsan hep boğazı için çalışır, Yine de doymaz. Bilgenin akılsızdan ne üstünlüğü var? Yoksul başkasına nasıl davranacağını bilmekle ne yarar sağlar? Gözün gördüğü gönlün çektiğinden iyidir. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır. Ne varsa, adı çoktan konmuştur, İnsanın da ne olduğu biliniyor. Kimse kendinden güçlü olanla çekişemez. Söz çoğaldıkça anlam azalır, Bunun kime yararı olur? Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?