YASA'NIN TEKRARI 29:1-29
YASA'NIN TEKRARI 29:1-29 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
RAB'bin İsrailliler'le Horev Dağı'nda yaptığı antlaşmaya ek olarak, Moav'da Musa'ya onlarla yapmayı buyurduğu antlaşmanın sözleri bunlardır. Musa bütün İsrailliler'i bir araya toplayarak şöyle dedi: “RAB'bin Mısır'da gözlerinizin önünde firavuna, görevlilerine, ülkesine yaptıklarını gördünüz. Büyük denemeleri, belirtileri, o büyük ve şaşılası işleri gözlerinizle gördünüz. Ne var ki, RAB bugüne dek size kavrayan yürek, gören göz, duyan kulak vermedi. RAB, ‘Sizi kırk yıl çölde dolaştırdım; ne üzerinizdeki giysi eskidi, ne ayağınızdaki çarık. Ekmek yemediniz, şarap ya da başka içki içmediniz. Bütün bunları Tanrınız RAB'bin ben olduğumu anlayasınız diye yaptım’ diyor. “Buraya ulaştığınızda, Heşbon Kralı Sihon ile Başan Kralı Og bizimle savaşa tutuştular. Ama onları bozguna uğrattık. Ülkelerini ele geçirerek mülk olarak Rubenliler'e, Gadlılar'a, Manaşşe oymağının yarısına verdik. El attığınız her işte başarılı olmak için bu antlaşmanın sözlerini yerine getirmeye dikkat edin. “Bugün hepiniz –önderleriniz, oymak başlarınız, ileri gelenleriniz, görevlileriniz, bütün öbür İsrailli erkekler, çocuklarınız, karılarınız, aranızda yaşayan ve odununuzu kesen, suyunuzu taşıyan yabancılar– Tanrınız RAB'bin önünde duruyorsunuz. Bugün Tanrınız RAB'bin ant içerek sizinle yaptığı bu antlaşmayı geçerli kılmak için burada duruyorsunuz. Öyle ki, bugün sizi kendi halkı olarak belirlesin ve size söylediği gibi, atalarınız İbrahim'e, İshak'a, Yakup'a içtiği ant uyarınca Tanrınız olsun. Antla yapılan bu antlaşmayı yalnız sizinle, bugün burada bizimle birlikte Tanrımız RAB'bin önünde duranlarla değil, yanımızda olmayanlarla da yapıyorum. “Mısır'da nasıl yaşadığımızı, öteki ulusların ortasından geçerek buraya nasıl geldiğimizi kendiniz de biliyorsunuz. Onların arasında iğrenç suretleri, ağaçtan, taştan, altından, gümüşten yapılmış putları gördünüz. Dikkat edin, bugün aranızda bu ulusların ilahlarına tapmak için Tanrımız RAB'den sapan erkek ya da kadın, boy ya da oymak olmasın; aranızda acılık, zehir veren kök olmasın. “Bu andın sözlerini duyup da kimse kendi kendini kutlamasın ve, ‘Kendi isteklerim uyarınca yaşasam da güvenlikte olurum’ diye düşünmesin. Bu herkese yıkım getirir. RAB böyle birini bağışlamak istemez. RAB'bin öfkesi ve kıskançlığı o kişiye karşı alevlenecek. Bu kitapta yazılı bütün lanetler başına yağacak ve RAB onun adını göğün altından silecektir. Bu Yasa Kitabı'nda yazılı antlaşmada yer alan bütün lanetler uyarınca, RAB onu felakete uğraması için İsrail'in bütün oymakları arasından ayıracaktır. “Sizden sonraki kuşak, çocuklarınız ve uzak ülkeden gelen yabancılar ülkenizin uğradığı belaları, RAB'bin ülkeye gönderdiği hastalıkları görecekler. Bütün ülke yanacak, tuz ve kükürtle örtülecek; tohum ekilmeyecek, filiz sürmeyecek, ot bitmeyecek. Ülke RAB'bin kızgın öfkesiyle yerle bir ettiği Sodom, Gomora, Adma ve Sevoyim gibi yıkıma uğrayacak. Bütün uluslar, ‘RAB bu ülkeye neden bunu yaptı?’ diye soracaklar, ‘Bu büyük öfke neden alevlendi?’ “Yanıt şöyle olacak: ‘Atalarının Tanrısı RAB kendilerini Mısır'dan çıkardığında onlarla yaptığı antlaşmayı bıraktılar. Tanımadıkları, RAB'bin kendilerine pay olarak vermediği başka ilahlara yöneldiler; onlara tapıp önlerinde eğildiler. İşte bu yüzden RAB'bin öfkesi bu ülkeye karşı alevlendi; bu kitapta yazılı bütün lanetleri oraya yağdırdı. RAB büyük kızgınlıkla, şiddetli öfkeyle onları ülkelerinden söküp attı; bugün olduğu gibi başka ülkeye sürdü.’ “Gizlilik Tanrımız RAB'be özgüdür. Ama bu yasanın bütün sözlerine uymamız için açığa çıkarılanlar sonsuza dek bize ve çocuklarımıza aittir.”
YASA'NIN TEKRARI 29:1-29 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
R ABBİN İsrail oğulları ile Horebde yapmış olduğu ahitten başka Moab diyarında onlarla yapmağı Musaya emrettiği ahdin sözleri bunlardır. Ve Musa bütün İsraili çağırdı, ve onlara dedi: RABBİN Mısır diyarında, gözlerinizin önünde, Firavuna ve onun bütün kullarına ve bütün diyarına yaptığı bütün şeyleri, gözlerinizin görmüş olduğu büyük imtihanları, alâmetleri, ve o büyük hârikaları gördünüz; fakat bugüne kadar RAB size bilmek için yürek, ve görmek için gözler, ve işitmek için kulaklar vermedi. Ve kırk yıl sizi çölde yürüttüm; üzerinizde esvabınız eskimedi, ve ayağında çarığın eskimedi. Allahınız RAB ben olduğumu bilesiniz diye ekmek yemediniz, ve şarap ve içki içmediniz. Ve bu yere geldiğiniz zaman, Heşbon kıralı Sihon, ve Başan kıralı Og bize karşı cenk için çıktılar, ve onları vurduk; ve onların memleketini aldık, ve onu miras olarak Rubenîlere, ve Gadîlere, ve Manassîlerin yarım sıptına verdik. Bunun için, her şeyde muvaffak olasınız diye, bu ahdin sözlerini tutun, ve onları yapın. Bugün siz, başlarınız, sıptlarınız, ihtiyarlarınız, ve ileri gelenleriniz, İsrail adamlarının hepsi, çocuklarınız, kadınlarınız, ve konaklarınızın içinde olan garipler, odununuzu kesenden, suyunuzu çeken adama kadar hepiniz, Allahınız RABBİN önünde duruyorsunuz; ta ki, Allahın RABBİN ahdine, ve Allahın RABBİN bugün seninle yapmakta olduğu yeminine giresin; ve bugün seni kendisi için kavm olarak durdursun, ve sana söylediği, ve atalarına, İbrahime, İshaka, ve Yakuba yemin ettiği gibi sana Allah olsun. Ve ben bu ahdi ve bu yemini yalnız sizinle değil, fakat bugün Allahımız RABBİN önünde bizimle beraber duranla, ve bugün bizimle beraber burada olmıyanla da yapıyorum (çünkü siz Mısır diyarında nasıl oturduğumuzu, ve geçtiğiniz milletler arasından nasıl geçtiğimizi bilirsiniz; ve onların mekruh şeylerini, ve aralarında olan ağaç ve taş, gümüş ve altın putlarını gördünüz); ta ki, aranızda bugün bu milletlerin ilâhlarına gidip kulluk etmek üzre Allahımız RABDEN yüreği dönen bir adam, yahut bir kadın, yahut bir aşiret, yahut bir sıpt olmasın; ve aranızda öd ve pelin veren kök bulunmasın; ve vaki olmasın ki, bu yeminin sözlerini işittiği zaman: Yüreğimin inadında ne kadar yürürsem bana selâmet olacak, diyerek kuru ile yaşı bir arada yok etmek üzre yüreğinde kendisini tebrik etmesin. RAB ona bağışlamak istemiyecektir, fakat o zaman RABBİN öfkesi ve kıskançlığı o adama karşı tütecek, ve bu kitapta yazılmış olan lânetin hepsi onun üzerine konacak, ve RAB onun adını göklerin altından silecek. Ve RAB bu şeriat kitabında yazılmış olan ahdin bütün lânetlerine göre onu İsrailin bütün sıptlarından belâ için ayıracak. Ve gelecek nesil, sizden sonra kalkacak olan oğullarınız, ve uzak bir diyardan gelecek olan yabancı, bu diyarın belâlarını, ve RABBİN onu hasta ettiği hastalıkları, ve RABBİN öfkesinde ve gazabında altüst ettiği Sodom ve Gomorra, Adma ve Tseboimin yıkılması gibi onun bütün diyarı kükürt ve tuz ve yanık olduğunu, ekilmediğini, mahsul vermiyip onda hiç bir yeşil ot bitmediğini gördükleri zaman, bütün milletler de söyliyip diyecekler: Niçin RAB bu diyara bunu etti? ve bu büyük öfke kızgınlığı nedendir? O zaman diyecekler: Çünkü kendilerini Mısır diyarından çıkardığı zaman atalarının Allahı RABBİN onlarla yaptığı ahdi bıraktılar, ve bilmedikleri, ve kendilerine hisse olarak verilmemiş olan başka ilâhlara gidip kulluk ettiler, ve onlara secde kıldılar; ve bu kitapta yazılmış olan lânetin hepsini bu diyarın üzerine getirmek için RABBİN öfkesi ona karşı alevlendi; ve RAB öfke ile, ve gazapla, ve büyük hiddetle onları memleketlerinden söktü, ve bugün olduğu gibi onları başka bir diyara attı. Gizli şeyler Allahımız RABBİNDİR; fakat bu şeriatın bütün sözlerini yapalım diye açığa çıkarılmış olan şeyler ebediyen bizimdir ve oğullarımızındır.
YASA'NIN TEKRARI 29:1-29 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
RAB'bin İsrailliler'le Horev Dağı'nda yaptığı antlaşmaya ek olarak, Moav'da Musa'ya onlarla yapmayı buyurduğu antlaşmanın sözleri bunlardır. Musa bütün İsrailliler'i bir araya toplayarak şöyle dedi: “RAB'bin Mısır'da gözlerinizin önünde firavuna, görevlilerine, ülkesine yaptıklarını gördünüz. Büyük denemeleri, belirtileri, o büyük ve şaşılası işleri gözlerinizle gördünüz. Ne var ki, RAB bugüne dek size kavrayan yürek, gören göz, duyan kulak vermedi. RAB, ‘Sizi kırk yıl çölde dolaştırdım; ne üzerinizdeki giysi eskidi, ne ayağınızdaki çarık. Ekmek yemediniz, şarap ya da başka içki içmediniz. Bütün bunları Tanrınız RAB'bin ben olduğumu anlayasınız diye yaptım’ diyor. “Buraya ulaştığınızda, Heşbon Kralı Sihon ile Başan Kralı Og bizimle savaşa tutuştular. Ama onları bozguna uğrattık. Ülkelerini ele geçirerek mülk olarak Rubenliler'e, Gadlılar'a, Manaşşe oymağının yarısına verdik. El attığınız her işte başarılı olmak için bu antlaşmanın sözlerini yerine getirmeye dikkat edin. “Bugün hepiniz –önderleriniz, oymak başlarınız, ileri gelenleriniz, görevlileriniz, bütün öbür İsrailli erkekler, çocuklarınız, karılarınız, aranızda yaşayan ve odununuzu kesen, suyunuzu taşıyan yabancılar– Tanrınız RAB'bin önünde duruyorsunuz. Bugün Tanrınız RAB'bin ant içerek sizinle yaptığı bu antlaşmayı geçerli kılmak için burada duruyorsunuz. Öyle ki, bugün sizi kendi halkı olarak belirlesin ve size söylediği gibi, atalarınız İbrahim'e, İshak'a, Yakup'a içtiği ant uyarınca Tanrınız olsun. Antla yapılan bu antlaşmayı yalnız sizinle, bugün burada bizimle birlikte Tanrımız RAB'bin önünde duranlarla değil, yanımızda olmayanlarla da yapıyorum. “Mısır'da nasıl yaşadığımızı, öteki ulusların ortasından geçerek buraya nasıl geldiğimizi kendiniz de biliyorsunuz. Onların arasında iğrenç suretleri, ağaçtan, taştan, altından, gümüşten yapılmış putları gördünüz. Dikkat edin, bugün aranızda bu ulusların ilahlarına tapmak için Tanrımız RAB'den sapan erkek ya da kadın, boy ya da oymak olmasın; aranızda acılık, zehir veren kök olmasın. “Bu andın sözlerini duyup da kimse kendi kendini kutlamasın ve, ‘Kendi isteklerim uyarınca yaşasam da güvenlikte olurum’ diye düşünmesin. Bu herkese yıkım getirir. RAB böyle birini bağışlamak istemez. RAB'bin öfkesi ve kıskançlığı o kişiye karşı alevlenecek. Bu kitapta yazılı bütün lanetler başına yağacak ve RAB onun adını göğün altından silecektir. Bu Yasa Kitabı'nda yazılı antlaşmada yer alan bütün lanetler uyarınca, RAB onu felakete uğraması için İsrail'in bütün oymakları arasından ayıracaktır. “Sizden sonraki kuşak, çocuklarınız ve uzak ülkeden gelen yabancılar ülkenizin uğradığı belaları, RAB'bin ülkeye gönderdiği hastalıkları görecekler. Bütün ülke yanacak, tuz ve kükürtle örtülecek; tohum ekilmeyecek, filiz sürmeyecek, ot bitmeyecek. Ülke RAB'bin kızgın öfkesiyle yerle bir ettiği Sodom, Gomora, Adma ve Sevoyim gibi yıkıma uğrayacak. Bütün uluslar, ‘RAB bu ülkeye neden bunu yaptı?’ diye soracaklar, ‘Bu büyük öfke neden alevlendi?’ “Yanıt şöyle olacak: ‘Atalarının Tanrısı RAB kendilerini Mısır'dan çıkardığında onlarla yaptığı antlaşmayı bıraktılar. Tanımadıkları, RAB'bin kendilerine pay olarak vermediği başka ilahlara yöneldiler; onlara tapıp önlerinde eğildiler. İşte bu yüzden RAB'bin öfkesi bu ülkeye karşı alevlendi; bu kitapta yazılı bütün lanetleri oraya yağdırdı. RAB büyük kızgınlıkla, şiddetli öfkeyle onları ülkelerinden söküp attı; bugün olduğu gibi başka ülkeye sürdü.’ “Gizlilik Tanrımız RAB'be özgüdür. Ama bu yasanın bütün sözlerine uymamız için açığa çıkarılanlar sonsuza dek bize ve çocuklarımıza aittir.”