KOLOSELİLER 2:1-23
KOLOSELİLER 2:1-23 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Gerek sizler, gerek Laodikya'dakiler, gerekse sizler gibi yüzümü hiç görmemiş olanlar için ne denli büyük bir uğraş verdiğimi bilmenizi isterim. Yüreklerinin cesaret bulmasını, sevgide birleşmelerini dilerim. Öyle ki, anlayışın verdiği tam güvenliğin bütün zenginliğine kavuşsunlar ve Tanrı'nın sırrını, yani bilginin ve bilgeliğin bütün hazinelerinin saklı olduğu Mesih'i tanısınlar. Kimse sizi kulağı okşayan sözlerle aldatmasın diye söylüyorum bunu. Çünkü her ne kadar bedence aranızda değilsem de, ruhça sizinle birlikteyim. Düzenliliğinizi, Mesih'e imanınızın sağlamlığını görüp seviniyorum. Bu nedenle Rab Mesih İsa'yı nasıl kabul ettinizse, O'nda öylece yaşayın. Şükranla dolup taşarak O'nda köklenin ve gelişin, size öğretildiği gibi imanda güçlenin. Dikkatli olun! Mesih'e değil de, insanların geleneğine, dünyanın temel ilkelerine dayanan felsefeyle, boş ve aldatıcı sözlerle kimse sizi tutsak etmesin. Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunuyor. Siz de her yönetim ve hükümranlığın başı olan Mesih'te doluluğa kavuştunuz. Ayrıca Mesih'in gerçekleştirdiği sünnet sayesinde bedenin benliğinden soyunarak elle yapılmayan sünnetle O'nda sünnet edildiniz. Vaftizde O'nunla birlikte gömüldünüz, O'nu ölümden dirilten Tanrı'nın gücüne iman ederek O'nunla birlikte dirildiniz. Sizler suçlarınız ve benliğinizin sünnetsizliği yüzünden ölüyken, Tanrı sizi Mesih'le birlikte yaşama kavuşturdu. Bütün suçlarımızı O bağışladı. Kurallarıyla bize karşı ve aleyhimizde olan yazılı antlaşmayı sildi, onu çarmıha çakarak ortadan kaldırdı. Yönetimlerin ve hükümranlıkların elindeki silahları alıp onları çarmıhta yenerek açıkça gözler önüne serdi. Bu nedenle kimse yiyecek içecek, bayram, Yeni Ay ya da Şabat Günü konusunda sizi yargılamasın. Bunlar gelecek şeylerin gölgesidir, aslı ise Mesih'tedir. Sözde alçakgönüllülükte ve meleklere tapınmakta direnen, gördüğü düşlerin üzerinde durarak benliğin düşünceleriyle boş yere böbürlenen, Baş'a tutunmayan hiç kimse sizi ödülünüzden yoksun bırakmasın. Bütün beden eklemler ve bağlar yardımıyla bu Baş'tan beslenip bütünlenmekte, Tanrı'nın sağladığı büyümeyle gelişmektedir. Mesih'le birlikte ölüp dünyanın temel ilkelerinden kurtulduğunuza göre, niçin dünyada yaşayanlar gibi, “Şunu elleme”, “Bunu tatma”, “Şuna dokunma” gibi kurallara uyuyorsunuz? Bu kuralların hepsi, kullanıldıkça yok olacak nesnelerle ilgilidir; insanların buyruklarına, öğretilerine dayanır. Kuşkusuz bu kuralların uyduruk dindarlık, sözde alçakgönüllülük, bedene eziyet açısından bilgece bir görünüşü vardır; ama benliğin tutkularını denetlemekte hiçbir yararları yoktur.
KOLOSELİLER 2:1-23 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ç ÜNKÜ sizin, ve Laodikyada bulunanların, ve bedence yüzümü görmemiş olanların hepsi için ne kadar büyük cehdim olduğunu bilmenizi isterim; ta ki anlayış kemalinin bütün zenginliği için, Allahın sırrını, yani, hikmetin ve bilginin bütün hazineleri kendisinde saklı olan Mesihi bilmek için, sevgide birleşmiş olarak yürekleri teselli olunsun. Hiç kimse sizi kandırıcı sözlerle yanıltmasın diye, bunu söyliyorum. Çünkü her ne kadar bedence gaip isem de, yine sizin intizamınızı, ve Mesihe olan imanınızın sebatını görüp, sevinerek ruhça sizinle beraberim. İmdi Rab Mesih İsayı nasıl kabul ettinizse onda köklenmiş ve bina edilmiş olarak, ve öğretildiğiniz gibi, imanla sabit kılınarak, şükranda artarak onda yürüyün. Sakının, Mesihe göre değil, insanların ananesine, dünyanın iptidaîliğine göre, felsefe ve boş hile ile kimse sizi yağma etmesin; çünkü Ülûhiyetin bütün doluluğu Mesihte bedenen mukimdir; her riyasetin ve hükûmetin başı odur, ve kendisinde siz tamamlanmışsınızdır; Mesih sünnetinde, et bedeninden soyunmakla, el ile yapılmıyan sünnetle onda sünnet edildiniz; kendisile beraber vaftizde gömülmüş olarak, onu ölülerden kıyam ettiren Allahın işlemesine iman vasıtası ile, onunla beraber kıyam da ettiniz. Ve siz suçlarınızla ve bedeninizin sünnetsizliği ile ölü iken, Allah bütün suçlarımızı bize bağışlamış olarak, sizi onunla beraber diriltti; bize karşı olup emirlerle aleyhimizde olan ahitnameyi silmiş, ve onu haça mıhlamış olarak ortadan kaldırdı; riyasetleri ve hükûmetleri üzerinden atarak onlara haçta muzaffer oldu, ve onları açıkça teşhir etti. İmdi kimse size yemekte, yahut içmekte, yahut bayram, yahut yeni ay, yahut Sebt günü meselesinde hükmetmesin; bunlar gelecek şeylerin gölgesidir, fakat beden Mesihindir. İstiyerek alçak gönüllülük edip meleklere ibadet eden, görmüş olduğu şeylerde kalan, kendi cismanî aklı ile boş yere kabaran ve Başı sıkı tutmıyan bir kimse, sizi mükâfatınızdan mahrum etmesin. O Baştan bütün beden, mafsallar ve bağlar vasıtası ile yardım olunarak, ve terkip edilerek Allahın verdiği büyümekle büyür. Eğer Mesih ile beraber dünyanın unsurlarına öldünüzse, niçin dünyada yaşıyanlar gibi insanların öğretişlerine ve emirlerine göre: Tutma, ve tatma, ve dokunma emirlerine tâbi kılınıyorsunuz? Bunların hepsi kullanılışla zeval bulurlar. Gerçi gönüllü ibadette ve alçak gönüllülükte ve bedene şiddette bunların hikmet sureti vardır; fakat bedenin doyurulmasına karşı hiç kıymetleri yoktur.
KOLOSELİLER 2:1-23 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Sizler, Laodikya'dakiler, hatta benimle yüzyüze tanışmamış olanlar için ne denli büyük bir çaba gösterdiğimi bilmenizi isterim. Dilerim, bu kardeşlerin yürekleri cesaret bulsun, sevgide birbirlerine bağlansınlar, yetkin anlayışın tüm zenginliğine kavuşsunlar, Tanrı'nın sırrı olan Mesih'i bilme aşamasına erişsinler. Bilgeliğin ve bilginin tüm hazineleri Mesih'te saklanmıştır. Bunu vurgulamamın nedeni, hiç kimsenin aldatıcı sözlerle sizleri yanlış yola sürüklememesi içindir. Çünkü bedence orada değilsem de, ruhça sizlerle bir aradayım. Düzeninizi ve Mesih'e imanınızın sağlamlığını görerek sevinç duyuyorum. Rab İsa Mesih'i yaşamınıza nasıl aldınızsa, öylece O'nda yaşayın. Mesih'te kök salın, bir yapı gibi yükselin, eğitildiğiniz biçimde imanda pekişin, duyduğunuz şükran giderek çoğalsın. Dikkat edin, hiç kimse sizi felsefeyle, insansal geleneklerle beslenen temelsiz sözlerle tutsak etmesin. Bu görüşler Mesih'e değil, dünyanın ilkel öğelerine dayanır. Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunuyor. Sizler de yaşam için gerekli doluluğu O'nda buldunuz. O her yönetimin ve yetkinin Başı'dır. Mesih'te insan eliyle yapılmayan sünnetten geçerek sünnet edildiniz: Mesih'e özgü sünnetle insan bedeninde beliren tutkular kesilip atıldı. Çünkü vaftizde O'nunla birlikte gömüldünüz. Mesih'i ölüler arasından dirilten Tanrı'nın etkin gücüne iman ederek, yine vaftizde Mesih'le birlikte dirildiniz. Suçlarınız ve beden tutkularınızın sünnetsizliği nedeniyle ölü olan sizleri, Tanrı O'nunla birlikte yaşama kavuşturdu. Suçlarımızın tümünü bağışladı. Bizlere karşı duran ve bizi suçlu çıkaran borç belgesini, içerdiği buyruklarla birlikte sildi. Onu çarmıha gererek ortadan kaldırdı. Yönetimlerin ve yetkililerin güçlerini Mesih'in aracılığıyla ellerinden aldı. Onları açıkça sergiledi, çarmıhta zafer kazanarak onlara galip geldi. Bu nedenle, hiç kimse yiyecek içecek, dinsel gün, Yeni Ay, ya da Şabat Günü gibi sorunlarda sizi yargılamasın. Bunlar ileride beklenenlerin gölgesinden başka bir şey değildir. Somut gerçek Mesih'tir. Hiç kimse sizleri ödülünüzden yoksun bırakmasın: Sözde doğaüstü görümleri öne sürerek yersiz alçalmaya, meleklere tapınmaya sürüklemesin. Böyleleri bedensel düşüncelerinden doğan duygusal gösterişçilikle boşuna böbürlenir. Baş'a bağlılığa önem vermezler. Oysa eklemler ve bağlantılar aracılığıyla tüm Beden'e Baş'tan besin sağlanmakta, onların arasında bağ kurulmakta ve Beden Tanrı'nın sağladığı gelişmeyle büyümektedir. Madem Mesih'le birlikte dünyanın ilkel öğeleri karşısında öldünüz, öyleyse niçin dünyada yaşıyormuş gibi dinsel kurallar ardından gidersiniz? Şunu elleme, şunu ağzına koyma, buna dokunma gibi kurallar! Bunların tümü kullanıldıkça çürüyen şeylerdir. İnsanların buyruklarına ve öğretilerine dayanırlar. Gerçi kişiye hoş gelen dinsellik, yersiz alçalma, bedene hesapsızca eziyet etme gibi şeylerde sözde bir bilgelik vardır. Ne var ki, bu şeyler bedenin tutkularını denetleyemez.