ELÇİLERİN İŞLERİ 7:21-43
ELÇİLERİN İŞLERİ 7:20-43 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
“O sırada, son derece güzel bir çocuk olan Musa doğdu. Musa, üç ay babasının evinde beslendikten sonra açıkta bırakıldı. Firavunun kızı onu bulup evlat edindi ve kendi oğlu olarak yetiştirdi. Musa, Mısırlılar'ın bütün bilim dallarında eğitildi. Gerek sözde, gerek eylemde güçlü biri oldu. “Kırk yaşını doldurunca Musa'nın yüreğinde öz kardeşleri İsrailoğulları'nın durumunu yakından görme arzusu doğdu. Onlardan birine haksızlık edildiğini gören Musa, onu savundu. Haksızlığı yapan Mısırlı'yı öldürerek ezilenin öcünü aldı. ‘Kardeşlerim Tanrı'nın benim aracılığımla kendilerini kurtaracağını anlarlar’ diye düşünüyordu. Ama onlar bunu anlamadılar. Ertesi gün Musa, kavga eden iki İbrani'yle karşılaşınca onları barıştırmak istedi. ‘Efendiler’ dedi, ‘Siz kardeşsiniz. Niye birbirinize haksızlık ediyorsunuz?’ “Ne var ki, soydaşına haksızlık eden kişi Musa'yı yana iterek, ‘Kim seni başımıza yönetici ve yargıç atadı?’ dedi. ‘Yoksa dün Mısırlı'yı öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?’ Bu söz üzerine Musa Midyan ülkesine kaçtı. Orada gurbette yaşadı ve iki oğul babası oldu. “Kırk yıl geçtikten sonra Musa'ya, Sina Dağı'nın yakınlarındaki çölde, yanan bir çalının alevleri içinde bir melek göründü. Musa gördüklerine şaştı. Daha yakından bakmak için yaklaştığında, Rab ona şöyle seslendi: ‘Senin atalarının Tanrısı, İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Tanrısı benim.’ Korkuyla titreyen Musa bakmaya cesaret edemedi. “Sonra Rab, ‘Çarıklarını çıkar! Çünkü bastığın yer kutsal topraktır’ dedi. ‘Mısır'da halkıma yapılan baskıyı yakından gördüm, iniltilerini duydum ve onları kurtarmaya geldim. Şimdi gel, seni Mısır'a göndereceğim.’ “Bu Musa, ‘Kim seni yönetici ve yargıç atadı?’ diye reddettikleri Musa'ydı. Tanrı onu, çalıda kendisine görünen meleğin aracılığıyla yönetici ve kurtarıcı olarak gönderdi. Halkı Mısır'dan çıkaran, orada, Kamış Denizi'nde ve kırk yıl boyunca çölde belirtiler ve harikalar yapan oydu. İsrailoğulları'na, ‘Tanrı size kendi kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak’ diyen Musa odur. Çöldeki topluluğun arasında yaşamış, Sina Dağı'nda kendisiyle konuşan melekle ve atalarımızla birlikte bulunmuş olan odur. Bize iletmek üzere yaşam dolu sözler aldı. “Ne var ki, atalarımız onun sözünü dinlemek istemediler. Onu reddettiler, Mısır'a dönmeyi özler oldular. Harun'a, ‘Bize öncülük edecek ilahlar yap’ dediler. ‘Çünkü bizi Mısır'dan çıkaran o Musa'ya ne oldu bilmiyoruz!’ Ve o günlerde buzağı biçiminde bir put yapıp ona kurban sundular. Kendi elleriyle yaptıkları bu put için bir şenlik düzenlediler. Bu yüzden Tanrı onlardan yüz çevirip onları göksel cisimlere kulluk etmeye terk etti. Peygamberlerin kitabında yazılmış olduğu gibi: ‘Ey İsrail halkı, Çölde kırk yıl boyunca Bana mı sunular, kurbanlar sundunuz? Siz Molek'in çadırını Ve ilahınız Refan'ın yıldızını taşıdınız. Tapınmak için yaptığınız putlardı bunlar. Bu yüzden sizi Babil'in ötesine süreceğim.’
ELÇİLERİN İŞLERİ 7:21-43 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
ve dışarı atıldığı zaman, Firavunun kızı onu kaldırıp kendisine oğul olsun diye besledi. Musa Mısırlıların her hikmetinde öğretilip sözlerinde ve işlerinde kudretli idi. Fakat kırk yaşı dolmak vakitlerinde yüreğine kardeşleri, İsrail oğullarını, yoklamak arzusu geldi. Ve haksızlık çeken birini görüp onu müdafaa etti, ve Mısırlıyı vurup ezilenin öcünü aldı. Allahın kendi elile onlara kurtuluş vermekte olduğunu kardeşleri anladılar sanıyordu; fakat anlamadılar. Ertesi gün onlar çekişmekte iken onlara göründü, ve kendilerini barıştırmak istiyip dedi: Efendiler, siz kardeşlersiniz, niçin birbirinize gaddarlık ediyorsunuz? Fakat komşusuna gadreden adam onu itip dedi: Seni üzerimize kim reis veya hâkim etti? Dün Mısırlıyı öldürdüğün gibi, beni de öldürmek mi istiyorsun? Bu söz üzerine Musa kaçtı, ve Midyan memleketinde konuk olup orada iki oğul babası oldu. Ve kırk yıl dolunca Sina dağı çölünde çalı ateşi alevinde kendisine bir melek göründü. Ve Musa gördüğü zaman, bu görünüşe şaştı, ve bakmak için yaklaşınca, Rabbin sesi geldi: Ben senin atalarının Allahı, İbrahimin, İshakın, ve Yakubun Allahıyım. Musayı titreme alıp bakmağa cesaret edemiyordu. Ve Rab ona dedi: Ayaklarından çarıkları çıkar; çünkü üzerinde durduğun yer mukaddes topraktır. Gerçekten Mısırda olan kavmımın sıkıntısını gördüm, ve onun iniltisini işittim, onları kurtarmağa indim; şimdi gel, seni Mısıra göndereceğim. Seni kim reis veya hâkim etti? diyerek istemedikleri bu Musayı, Allah çalıda kendisine görünen meleğin elile reis ve kurtarıcı olarak gönderdi. Bu adam Mısırda, ve Kızıl Denizde, ve kırk yıl çölde hârikalar ve alâmetler yaparak onları çıkardı. İsrail oğullarına: “Allah size kardeşlerinizden benim gibi bir peygamber çıkaracaktır,” diyen o Musadır. Sina dağında kendisine söyliyen melek ile ve atalarımız ile çöldeki kilisede olan odur, o ki, bize vermek üzre diri sözler aldı. Ve atalarımız ona itaat etmek istemiyip kendisini reddederek yüreklerile Mısıra döndüler. Ve Haruna dediler: “Önümüzden gidecek bize ilâhlar yap; çünkü bizi Mısır diyarından çıkaran o Musaya ne oldu bilmiyoruz.” O günlerde bir buzağı yaptılar; puta kurban takdim edip ellerinin işlerile sevindiler. Ve Allah döndü, ve onları gök ordusuna kulluk etmeğe bıraktı; nitekim peygamberlerin kitabında yazılmıştır: “Ey İsrail evi, kırk yıl çölde Bana mı zebihalar ve kurbanlar takdim ettiniz? Ve Molokun çardağını, Ve Refan ilâhının yıldızını, Onlara tapmak için yaptığın suretleri taşıdınız; Ve sizi Babilden öte götüreceğim.”
ELÇİLERİN İŞLERİ 7:21-43 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Onu ölüme terk ettiklerinde firavunun kızı buldu ve öz oğlu gibi yetiştirdi. Musa Mısırlılar'ın bilgeliğine yaraşır bir eğitim gördü. Böylece gerek söz söylemede, gerekse iş görmede güçlü birisi oldu. “Musa kırk yaşına gelince gidip kardeşleri İsrailoğulları'nı görme düşüncesi içine doğdu. Bunlardan birinin haksızlığa uğradığını görünce, onu savunmaya koştu; canı yananın öcünü aldı, Mısırlı'yı öldürdü. Tanrı'nın onun eliyle kurtardığını kardeşlerinin anlayacağını sandı. Ama onlar bunu anlamadılar. Ertesi gün dövüşmekte olan iki Yahudi'ye rastladı. Onları barışmaya çağırarak, ‘Arkadaşlar’ dedi, ‘Siz kardeşsiniz. Neden birbirinize karşı haksız davranıyorsunuz?’ “Ama komşusuna karşı haksızlıkta bulunan, şu sözlerle Musa'yı bir yana itti: ‘Seni başımıza kim başkan ve yargıç atadı? Yoksa, dün o Mısırlı'yı öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?’ Musa bu sözler üzerine kaçtı ve Midyan bölgesinde gurbette yaşadı. Orada iki oğul babası oldu. “Aradan kırk yıl geçince çölde, Sina Dağı yakınında bir çalılıkta, Musa'ya alevin içinde bir melek göründü. Musa bu görümle karşılaşınca şaşırdı. Daha yakından bakmak için yaklaşırken Rab'bin sesi duyuldu: ‘Ben atalarının Tanrısı'yım; İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Tanrısı.’ Musa korkuyla sarsıldı ve bakmayı göze alamadı. “Rab ona, ‘Ayaklarındaki çarıkları çıkar’ dedi, ‘Çünkü durduğun yer kutsal topraktır. Halkımın Mısır'da karşılaştığı acımasızlığa baktım, durumu gördüm. Onların yakarışını duydum ve onları kurtarmak için geldim. Şimdi gel, seni Mısır'a göndereceğim.’ “Bu, ‘Seni kim başkan ve yargıç atadı?’ diye reddettikleri aynı Musa'ydı. Çalılıkta kendisine görünen meleğin desteğiyle Tanrı onu başkan ve kurtarıcı olarak gönderdi. Mısır ülkesinde ve Kızıldeniz'de mucizeler ve belirtiler yaparak halkı oradan o çıkardı. Kırk yıl boyunca çölde aynı işleri yapmayı sürdürdü. “İsrailoğulları'na şu sözleri söyleyen Musa'dır: “ ‘Tanrı size kendi kardeşlerinizin arasından Benim gibi bir peygamber çıkaracak.’ “Çölde toplananlar arasında bulunan, Sina Dağı'nda kendisiyle konuşan melekle ve atalarımızla birlikte olan, bizlere iletmek üzere diri tanrısal sözleri alan kişi odur. Atalarımız onun sözünü dinlemek istemediler. Tam tersine, onu reddettiler ve yüreklerinde Mısır'a geri dönmeyi arzuladılar. Harun'a, ‘Bizleri yöneltecek ilahlar yap’ dediler, ‘Çünkü bizi Mısır ülkesinden çıkaran Musa'ya ne oldu bilmiyoruz.’ “O günlerde buzağıya benzer yalancı bir put yaptılar ve ona sunu sundular. Kendi elleriyle yaptıkları bu işten mutluluk duydular! Tanrı onlardan ayrıldı ve onları gök ordusuna hizmet sunmaya bıraktı. Peygamberler kitabında yazılı olduğu gibi: “ ‘Ey İsrail halkı! Çölde kırk yıl boyunca Bana mı kurbanlar ve sunular sundunuz? Siz Moloh'un çadırını, İlahınız Refan'ın yıldızını taşıdınız. Tapınmak için yaptığınız putlardı bunlar. Bu yüzden sizleri Babil'in ötesine süreceğim.’