1.KORİNTLİLER 8:1-13
1.KORİNTLİLER 8:1-13 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
İ MDİ putlara kurban edilen şeylere gelince: Hepimizin bilgisi olduğunu biliriz. Bilgi kibirlendirir, fakat sevgi bina eder. Eğer bir kimse bir şey bildiğini sanıyorsa, henüz bilmesi lâzım olduğu gibi hiç bir şey bilmiyor; fakat bir adam Allahı severse, o kimse onun tarafından bilinir. İmdi putlara kurban edilen şeylerin yenmesine gelince, biliriz ki, put dünyada bir şey değildir, ve birden başka Allah yoktur. Çünkü yerde olsun, gökte olsun, ilâh denilenler varsa da (nitekim çok ilâhlar ve çok rabler vardır); fakat bizim için bir Allah Baba, vardır; her şey ondandır, ve biz onun içiniz; ve bir Rab, İsa Mesih, vardır; her şey onun vasıtası iledir, ve biz onun vasıtası ileyiz. Fakat bütün insanlarda bu bilgi yoktur; lâkin bazıları şimdiye kadar puta alışkanlıkla, puta kurban edilmiş bir şey diye yiyorlar, ve onların vicdanı zayıf olduğu için lekeleniyor. Fakat yiyecek bizi Allaha makbul kılmaz; yemezsek, eksikliğimiz olmaz; yersek de, fazlalığımız olmaz. Fakat dikkat edin ki bu salâhiyetiniz bir suretle zayıflara tökez olmasın. Çünkü bir kimse bilgi sahibi olan seni puthanede sofraya oturmuş görürse, putlara kurban edilmiş şeyleri yemek için, eğer kendisi zayıf ise, vicdanı cesaret almaz mı? Çünkü zayıf adam, kendisi için Mesihin öldüğü kardeş, senin bilginle helâk olur. Ve böylece kardeşlere karşı günah ederek ve onların zayıf vicdanını yaralıyarak Mesihe karşı günah edersiniz. Bundan dolayı, eğer yiyecek kardeşimin sürçmesine sebep oluyorsa, kardeşimi sürçtürmiyeyim diye, ebediyen hiç et yemem.
1.KORİNTLİLER 8:1-13 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Şimdi putlara sunulan kurbanların etine gelelim. “Hepimizin bilgisi var” diyorsunuz, bunu biliyoruz. Bilgi insanı böbürlendirir, sevgiyse geliştirir. Bir şey bildiğini sanan, henüz bilmesi gerektiği gibi bilmiyordur. Ama Tanrı'yı seveni Tanrı bilir. Putlara sunulan kurban etinin yenmesine gelince, biliyoruz ki, “Dünyada put bir hiçtir” ve “Birden fazla Tanrı yoktur”. Yerde ya da gökte ilah diye adlandırılanlar varsa da –nitekim pek çok “ilah”, pek çok “rab” vardır– bizim için tek bir Tanrı Baba vardır. O her şeyin kaynağıdır, bizler O'nun için yaşıyoruz. Tek bir Rab var, O da İsa Mesih'tir. Her şey O'nun aracılığıyla yaratıldı, biz de O'nun aracılığıyla yaşıyoruz. Ne var ki, herkes bu bilgiye sahip değildir. Hâlâ putperest alışkanlıklarının etkisinde kalan bazıları, yedikleri etin puta sunulduğunu düşünüyorlar. Vicdanları zayıf olduğu için lekeleniyor. Yiyecek bizi Tanrı'ya yaklaştırmaz. Yemezsek bir kaybımız olmaz, yersek de bir kazancımız olmaz. Yalnız dikkat edin, bu özgürlüğünüz vicdanı zayıf olanların sürçmesine neden olmasın. Eğer zayıf vicdanlı biri, bilgili olan seni bir put tapınağında sofraya oturmuş görürse, puta sunulan kurbanın etini yemek için cesaret almaz mı? Sonuçta bu zayıf vicdanlı kişi, Mesih'in uğruna öldüğü bu kardeş, senin bilgin yüzünden mahvolur! Bu şekilde kardeşlere karşı günah işleyip onların zayıf vicdanlarını yaralayarak Mesih'e karşı günah işlemiş olursunuz. Bu nedenle, yediğim şey kardeşimin sendeleyip düşmesine yol açacaksa, kardeşimin düşmemesi için bir daha et yemeyeceğim.
1.KORİNTLİLER 8:1-13 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
İ MDİ putlara kurban edilen şeylere gelince: Hepimizin bilgisi olduğunu biliriz. Bilgi kibirlendirir, fakat sevgi bina eder. Eğer bir kimse bir şey bildiğini sanıyorsa, henüz bilmesi lâzım olduğu gibi hiç bir şey bilmiyor; fakat bir adam Allahı severse, o kimse onun tarafından bilinir. İmdi putlara kurban edilen şeylerin yenmesine gelince, biliriz ki, put dünyada bir şey değildir, ve birden başka Allah yoktur. Çünkü yerde olsun, gökte olsun, ilâh denilenler varsa da (nitekim çok ilâhlar ve çok rabler vardır); fakat bizim için bir Allah Baba, vardır; her şey ondandır, ve biz onun içiniz; ve bir Rab, İsa Mesih, vardır; her şey onun vasıtası iledir, ve biz onun vasıtası ileyiz. Fakat bütün insanlarda bu bilgi yoktur; lâkin bazıları şimdiye kadar puta alışkanlıkla, puta kurban edilmiş bir şey diye yiyorlar, ve onların vicdanı zayıf olduğu için lekeleniyor. Fakat yiyecek bizi Allaha makbul kılmaz; yemezsek, eksikliğimiz olmaz; yersek de, fazlalığımız olmaz. Fakat dikkat edin ki bu salâhiyetiniz bir suretle zayıflara tökez olmasın. Çünkü bir kimse bilgi sahibi olan seni puthanede sofraya oturmuş görürse, putlara kurban edilmiş şeyleri yemek için, eğer kendisi zayıf ise, vicdanı cesaret almaz mı? Çünkü zayıf adam, kendisi için Mesihin öldüğü kardeş, senin bilginle helâk olur. Ve böylece kardeşlere karşı günah ederek ve onların zayıf vicdanını yaralıyarak Mesihe karşı günah edersiniz. Bundan dolayı, eğer yiyecek kardeşimin sürçmesine sebep oluyorsa, kardeşimi sürçtürmiyeyim diye, ebediyen hiç et yemem.
1.KORİNTLİLER 8:1-13 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Şimdi de yalancı ilahlara kesilen kurbanlar sorununa geçelim: Dediğimiz gibi, hepinizin bilgisi yerindedir. Bilgi böbürlendirici, sevgi ise yapıcıdır. Bir şey bildiğini sanan biri, nasıl bilmesi gerektiğini bilmediğinden, daha hiçbir şey bilmiyor demektir. Ama kim Tanrı'yı severse, Tanrı da onu bilir. Yalancı ilahlara kesilen kurban etini yemek sorununa gelince: “Bu dünyada yalancı ilahın bir hiç olduğunu” ve, “Tek Tanrı'dan başka Tanrı olmadığını” biliriz. Çünkü her ne kadar gökte ya da yerde kendilerine ilah denenler varsa da –gerçekten de birçok ilah, birçok egemen güç bulunmaktadır– bizim için tek Tanrı vardır: Her şeyin kendisinden oluştuğu Baba. Bizler de O'nun için yaşamaktayız. Ve tek Rab olarak İsa Mesih vardır. Her şey O'nun aracılığıyla oluştu; biz de O'nun aracılığıyla varız. Ne var ki, bu bilgi herkese özgü değildir. Bazıları şu ana dek yalancı ilahlara alışkanlıkları yüzünden, eti yalancı ilahlara kesilen sunuyu yer gibi yemektedirler. Vicdanları da zayıf olduğundan, lekelenmektedir. Kuşkusuz, yiyecek bizi Tanrı gözünde beğenilir kılamaz. Yemezsek bir şey yitirmiş olmayız, yersek de hiçbir şey kazanmış sayılmayız. Yalnız dikkat edin, bu özgürlüğünüz zayıf kişilerin günaha sürüklenmesine yol açmasın. Çünkü biri, bilgili olan seni bir yalancı ilahın tapınağında sofraya oturmuş görürse, vicdanı da zayıfsa, kesilen sunuları yemeye teşvik edilmiş olmaz mı? Böylece senin bilgin, Mesih'in kendisi için öldüğü zayıf bir kardeşin mahvına yol açar. Kardeşlere karşı böyle günah işleyerek, zayıf vicdanlarını yaralayarak, Mesih'e karşı günah işlemiş olursunuz. Onun için, yediğim şey kardeşimi suç işlemeye sürüklüyorsa, kardeşimi suç işlemeye sürüklememek için bir daha hiç et yemeyeceğim.