ELÇİLERİN İŞLERİ 9:23-43
ELÇİLERİN İŞLERİ 9:23-43 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Aradan günler geçti. Yahudiler Saul'u öldürmek için bir düzen kurdular. Ne var ki, kurdukları düzenle ilgili haber Saul'a ulaştı. Yahudiler onu öldürmek için gece gündüz kentin kapılarını gözlüyorlardı. Ama Saul'un öğrencileri geceleyin kendisini aldılar, kentin surlarından sarkıttıkları bir küfe içinde aşağı indirdiler. Saul Yeruşalim'e varınca oradaki öğrencilere katılmaya çalıştı. Ama hepsi ondan korkuyor, İsa'nın öğrencisi olduğuna inanamıyorlardı. O zaman Barnaba onu alıp elçilere götürdü. Onlara, Saul'un Şam yolunda Rab'bi nasıl gördüğünü, Rab'bin de onunla konuştuğunu, Şam'da ise onun İsa adını nasıl korkusuzca duyurduğunu anlattı. Böylelikle Saul, Yeruşalim'de girip çıktıkları her yerde öğrencilerle birlikte bulunarak Rab'bin adını korkusuzca duyurmaya başladı. Dili Grekçe olan Yahudiler'le konuşup tartışıyordu. Ama onlar onu öldürmeyi tasarlıyorlardı. Kardeşler bunu öğrenince onu Sezariye'ye götürüp oradan Tarsus'a yolladılar. Bütün Yahudiye, Celile ve Samiriye'deki inanlılar topluluğu esenliğe kavuştu. Gelişen ve Rab korkusu içinde yaşayan topluluk Kutsal Ruh'un yardımıyla sayıca büyüyordu. Bu arada her tarafı dolaşan Petrus, Lidda'da yaşayan kutsallara da uğradı. Orada Eneas adında birine rastladı. Eneas felçliydi. Sekiz yıldan beri yatalaktı. Petrus ona, “Eneas, İsa Mesih seni iyileştiriyor” dedi. “Kalk, yatağını topla.” Eneas hemen ayağa kalktı. Lidda ve Şaron'da yaşayan herkes onu gördü ve Rab'be döndü. Yafa'da, İsa öğrencisi olan Tabita adında bir kadın vardı. Tabita, ceylan anlamına gelir. Bu kadın her zaman iyilik yapıp yoksullara yardım ederdi. O günlerde hastalanıp öldü. Ölüsünü yıkayıp üst kattaki odaya koydular. Lidda Yafa'ya yakın olduğundan, Petrus'un Lidda'da bulunduğunu duyan öğrenciler ona iki kişi yollayıp, “Vakit kaybetmeden yanımıza gel” diye yalvardılar. Petrus kalkıp onlarla birlikte gitti. Eve varınca onu üst kattaki odaya çıkardılar. Bütün dul kadınlar ağlayarak Petrus'un çevresinde toplandılar. Ona, Ceylan'ın kendileriyle birlikteyken diktiği entarilerle üstlükleri gösterdiler. Petrus, herkesi dışarı çıkarttı, diz çöküp dua etti. Sonra ölüye doğru dönerek, “Tabita, kalk” dedi. Kadın gözlerini açtı, Petrus'u görünce doğrulup oturdu. Petrus elini uzatarak onu ayağa kaldırdı. Sonra kutsallarla dul kadınları çağırdı, Ceylan'ı diri olarak onlara teslim etti. Bu olayın haberi bütün Yafa'ya yayıldı ve birçokları Rab'be inandı. Petrus uzunca bir süre Yafa'da, Simun adında bir dericinin evinde kaldı.
ELÇİLERİN İŞLERİ 9:23-43 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Çok günler geçtikten sonra, Yahudiler onu öldürmek için öğütleştiler; fakat onların düzenleri Saula malûm oldu. Kendisini öldürmek için gece gündüz kapıları da bekliyorlardı; fakat şakirtleri geceleyin onu aldılar, ve duvardan geçirip bir küfede sarkıtarak indirdiler. Saul Yeruşalime vardığı zaman, şakirtlere katılmağa çalışıyordu; ve hepsi onun şakirt olduğuna inanmıyarak kendisinden korkuyorlardı. Fakat Barnabas onu alıp resullere getirdi, ve yolda nasıl Rabbi görüp Rabbin ona söylediğini, ve Şamda İsanın ismile nasıl cesaretle vâzeylediğini onlara bildirdi. Saul Yeruşalimde Rabbin ismile cesaretle vâzederek onlarla girip çıkmakta idi; ve Yunanca konuşan Yahudilerle de söyleşip çekişiyordu; onlar da kendisini öldürmeğe çalışıyorlardı. Ve kardeşler bunu öğrendikleri zaman, onu Kayseriyeye indirip Tarsusa yolladılar. İmdi bütün Yahudiyede, Galilede, ve Samiriyede kilise bina olunarak selâmette idi; ve Rab korkusunda ve Ruhülkudüsün tesellisinde yürüyerek çoğalıyordu. Ve vaki oldu ki, Petrus her tarafı dolaşırken Liddada oturan mukaddeslere de indi. Orada Eneas adlı bir adam buldu ki, kötürüm olup sekiz yıldan beri yatakta idi. Petrus ona dedi: Eneas, İsa Mesih sana şifa veriyor; kalk da yatağını yap. O da hemen kalktı. Ve Lidda ve Şaronda oturanların hepsi onu görüp Rabbe döndüler. Yafada Tabita adlı (ki, tercümesi Ceylan, demektir) bir kadın şakirt vardı; bu kadının yaptığı iyi işler ve sadakalar pek çoktu. Ve vaki oldu ki, o günlerde hastalanıp öldü; ve onu yıkadıktan sonra, bir yukarı odaya koydular. Lidda Yafaya yakın olduğundan, şakirtler Petrusun orada bulunduğunu işitip: Bize kadar gelmekte gecikme, diye yalvarmak için kendisine iki kişi gönderdiler. Petrus da kalkıp onlarla gitti. Ve geldiği zaman, onu yukarı odaya götürdüler; bütün dullar yanında durup Ceylanın onlar ile beraberken yaptığı bütün gömlekleri ve esvapları göstererek ağlıyorlardı. Fakat Petrus hepsini dışarı çıkardıktan sonra, diz çöküp dua etti; ve cesede dönüp: Tabita, kalk! dedi. O da gözlerini açtı, ve Petrusu görünce, kalkıp oturdu. Petrus ona elini verip kendisini kaldırdı; ve mukaddesleri ve dulları çağırıp onu diri olarak önlerine koydu. Bütün Yafada bu malûm oldu; ve bir çoğu Rabbe iman ettiler. Ve vaki oldu ki, Petrus çok günler Yafada Simun adlı bir dabbağın yanında oturdu.
ELÇİLERİN İŞLERİ 9:23-43 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Aradan günler geçti, Yahudiler onu ortadan kaldırmak için anlaştılar. Ama Saul onların tasarısını anladı. Yahudiler onu ortadan kadırmak için gece gündüz kent kapılarını gözlediler. Bir gece öğrencileri Saul'u alıp kale duvarından sarkıttıkları bir sepet içinde aşağı indirdiler. Saul Yeruşalim'e varınca öğrencilere katılmak istedi. Ama herkes kendisinden kuşkulanıyordu. Saul'un da öğrenci olduğuna bir türlü inanamıyorlardı. Barnabas onu alıp habercilerin yanına götürdü. Kendilerine Saul'un yolda giderken Rab'bi gördüğünü, Rab'bin kendisiyle konuştuğunu, Saul'un Şam'da hiç çekinmeksizin İsa'nın adını yaydığını anlattı. Saul artık onlarla birlikteydi. Yeruşalim'de her yere girip çıkıyor, çekinmeksizin Rab'bin adını yayıyor, Grekçe konuşan Yahudiler'le söyleşip tartışıyordu. Onlar ise kendisini ortadan kaldırmanın bir yolunu arıyorlardı. Ama kardeşler bunu öğrenince Saul'u Sezariye'ye götürdüler, oradan da Tarsus'a gönderdiler. Tüm Yahudiye, Galile ve Samiriye'de kilise esenliğe kavuştu, gelişti ve Rab korkusu içinde ilerledi. Kutsal Ruh'un desteğiyle sayıca çoğaldı. Petrus bütün ülkeyi kapsayan bir gezi sırasında Lidda'da yaşayan kutsallara uğradı. Orada Eneas adlı birine rastladı. Eneas sekiz yıldan beri inmeli bir yatalaktı. Petrus ona, “Eneas” dedi, “İsa Mesih seni iyileştiriyor. Ayağa kalk ve yatağını topla!” Adam o anda ayağa kalktı. Lidda ve Şaron'da yaşayanların tümü onu görerek Rab'be döndüler. Yafa'da Tabita adlı bir kadın öğrenci vardı. Bu adın çevirisi Dorkas'tır. Bu kadının yaşamı iyi işlerle ve yoksullara yardımla doluydu. İşte o günlerde Dorkas rahatsızlandı, sonra da öldü. Cesedini yıkayıp üst katta bir odaya koydular. Lidda Kenti Yafa'nın yakınında olduğundan, öğrenciler Petrus'un orada bulunduğunu öğrenince ona iki adam gönderdiler. “Gecikmeden yanımıza gel” diye yalvardılar. Petrus kalkıp iki adamla birlikte yola çıktı. Oraya vardığında kendisini üst kattaki odaya çıkardılar. Bütün dul kadınlar yanına gelip ağladılar; Dorkas'ın kendileriyle birlikteyken diktiği gömlekleri, üstlükleri gösterdiler. Ama Petrus onların tümünü dışarıya çıkardı ve diz çöküp dua etti. Cesede yönelerek, “Tabita, ayağa kalk!” dedi. Kadın gözlerini açtı, Petrus'u görünce oturdu. Petrus ona elini verdi, kendisini kaldırdı. Sonra kutsalları ve dul kadınları çağırdı, Dorkas'ı diri olarak onlara gösterdi. Olay tüm Yafa'da yayıldı, birçok kişi Rab'be iman etti. Petrus bir süre Yafa'da dericilikle uğraşan Simun adlı birinin yanında kaldı.