Yuhanna 13:26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38

İsa şöyle cevap verdi: “Lokmayı yemeğe bandırıp kime verirsem odur”. Hemen lokmayı bandırıp Simun İskariyotʼun oğlu Yahudaʼya verdi.

O lokmayı aldıktan sonra Şeytan onun içine girdi. Bunun üzerine İsa Yahudaʼya, “Yapacağını çabuk yap!” dedi.

Ama sofradakilerden hiçbiri İsaʼnın ona neden böyle dediğini anlamadı.

Para kutusu Yahudaʼdaydı. Bunun için bazıları sandı ki: İsa ona “Bayram için bize lazım olan şeyleri satın al” ya da “Fakirlere bir şey ver” diye emretmişti.

Yahuda lokmayı yedi. Sonra hemen dışarı çıktı. Karanlık çökmüştü.

Yahuda çıktıktan sonra İsa şöyle dedi: “Şimdi İnsan Oğlu yüceltildi. Allah da Oʼnda yüceltildi.

Eğer Allah Oʼnda yüceltildiyse, Allah da Oʼnu kendinde yüceltecek. Hem de Oʼnu hemen yüceltecek.

Ey evlatlar, kısa bir süre daha sizinle beraberim. Beni arayacaksınız. Yahudi liderlere söylediğim gibi, şimdi size de söylüyorum: Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz.

Size yeni bir buyruk veriyorum: birbirinizi sevin. Ben sizi nasıl sevdiysem, siz de birbirinizi sevin.

Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu bilecek.”

Simun Petrus Oʼna, “Efendimiz, nereye gidiyorsun?” diye sordu. İsa şöyle cevap verdi: “Gideceğim yere şimdi peşimden gelemezsin, ama daha sonra geleceksin.”

Petrus Oʼna sordu: “Efendimiz, neden şimdi peşinden gelemezmişim? Senin için canımı veririm!”

İsa ona şöyle cevap verdi: “Benim için canını mı vereceksin? Sana doğrusunu söylüyorum, horoz ötmeden beni tanıdığını üç defa inkâr edeceksin.”